Yeniden Refah erken seçim için tarih verdi
Yeniden Refah erken seçim için tarih verdi
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “Görünen köy kılavuz istemez. Türkiye’nin erken seçime doğru ilerlediğini görüyoruz. 2025 yılının sonbaharı olabilir, 2026 yılının ilkbaharı olabilir. Bu erken seçim kapıya dayanacaktır. Teşkilatlarımızı bu erken seçime hazırlıklı olmak için çağırıyoruz. 2025 yılında 23 Kasım Pazar günü erken seçim için makul bir tarih olacaktır.” dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “Görünen köy kılavuz istemez. Türkiye’nin erken seçime doğru ilerlediğini görüyoruz. 2025 yılının sonbaharı olabilir, 2026 yılının ilkbaharı olabilir. Bu erken seçim kapıya dayanacaktır. Teşkilatlarımızı bu erken seçime hazırlıklı olmak için çağırıyoruz. 2025 yılında 23 Kasım Pazar günü erken seçim için makul bir tarih olacaktır.” dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin haftalık olağan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Kılıç, 2024 yılına ilişkin enflasyon beklentisi Orta Vadeli Programda yüzde 33 iken bugün yapılan açıklamayla 2024 yılı sonu enflasyon beklentisinin yüzde 41,5’e revize edilmesini kaygıyla takip ettiklerini ifade etti.
‘1 güne 17 yıllık emeklilik farkı adaletli değildir’
Suat Kılıç’ın açıklamaları şöyle:
“Kademeli emeklilik mağdurlarının sorunu bir an önce çözülmelidir. Yeniden Refah Partisi Milletvekilleri tarafından mağduriyetin giderilmesine ilişkin kanun teklifi TBMM’ye verilmiş bulunmaktadır. Ancak maalesef iktidar çoğunluğu kademeli emeklilik mağduriyetin giderilmesi yönünde henüz herhangi bir adım atmış değildir. 1 güne 17 yıllık emeklilik farkı adaletli değildir. Haklı değildir. 09.09.1999 tarihinden önce sigorta girişini yapmış olanlar 43 yaşında emekli oldular, 09.09.1999 tarihinden itibaren sigorta girişi olanlar 60 yaşında emekli olacaklar. 60 yaşına kadar çalışacaklar, prim ödemek zorunda kalacaklar. 1 gün nedeniyle 17 yıl ödenen diyet çok ağır adaletsizliğin bir yansımasıdır. Bu düzenleme tam anlamıyla bir akıl tutulmasıdır. Bu akıl tutulmasının bir an önce düzeltilmesi hükümetin öncelikli görevidir.”
‘Devlete güvenin boşa çıkmaması lazım’
“Bir diğer mağdurluk konusu; Staj ve çıraklık mağdurları… Devlete duyduğu güvenle staj sürecini başlatan, devlete duyduğu güvenle çıraklığa başlayan insanlarımız var. Sigortaları 09.09.1999 tarihinden önce yatırılmadığı için staj ve çıraklık süreleri çalışmaya ve sigortalılığa sayılmadığından dolayı bu kesim de maalesef 60 yaş emekliliğini beklemek zorunda kalmaktadır. Büyük bir adaletsizliktir. İki kardeş arasından, iki arkadaş arasında, iki akran arasında 1 günle 17 yıllık emeklilik uçurumunun oluşması kabul edilebilir bir durum değildir. Güvendikleri tek kurum devlettir. Devlete güvenin boşa çıkmaması lazım. Bu mağduriyeti kaldıracak olan devlet için hükümetin kendisidir.
‘Süresiz nafaka adaletsizliğinin TBMM’de düzeltilmesi lazım’
“Maalesef sahiplenilmeyen süresiz nafaka meselesi. 1 yıl evliliğe bir ömür nafaka ödemek adaletli bir durum değildir. 1 yıl evliliğe erkek tarafının bir ömür nafaka ödemesi hayatı yaşanmaz hale getirdiği gibi evlilik taraflarından birini ömür boyu mağduriyete mahkum etmektedir. Asgari ücretli de olursa ömür boyu nafaka ödemek zorunda ve bugünün koşullarında yeni bir hayat kurması mümkün değil. Bu adaletsizliğin ve tam hukuksuzluk halinin yine TBMM’de düzeltilmesi lazım. Kanun teklifimiz orada bekliyor. 1 Ekim’de açılacak olan TBMM’de bu konunun da acilen gündeme alınması lazımdır”
“Kamu mühendislerinin mağduriyetini de dile getirdi”
“Kamuda taşeronlar üzerinden işe alınmış, şirketler üzerinden işe alınmış, sözleşmelilik yoluyla işe alınmış mühendisler maalesef muadilleriyle aynı maaş ve özlük haklarına sahip değildir. Oysa devlet demek eşit işe eşit ücret vermek demektir. Aynı işi yapan, aynı eğitimi alan insanların devlete çalışıyorlarsa alması gereken rakam aynı rakam olmalıdır. Kamu mühendislerinin durumu taşeronda da ols, sözleşmeli de olursa devletteki mühendis maaş birimine göre dengelenmeli adalet sağlanması ve kamu mühendislerinin mağduriyeti giderilmelidir”
‘Enflasyon hedefi beklenti değişimini kaygıyla takip ediyoruz’
“Duyduğumuza üzüldüğümüz bir şeyi paylaşmak istiyorum. 2024 sonu enflasyon hedefi beklenti değişimini kaygıyla takip ediyoruz. 2024 yılına ilişkin enflasyon beklentisi orta vadeli programda yüzde 33 iken dün yapılan açıklamayla 2024 yılı sonu enflasyon beklentisi yüzde 41,5’e revize edilmiştir. Hayat vatandaşın aleyhine giderken, enflasyon ve hayat pahalılığı her geçen gün alım gücünü düşürürken maalesef bu kötü haberle karşı karşıya kaldır. Oysa ki Türkiye’de açlık sınırı bugün 19 bin 500 lira, asgari ücret 17 bin lira bu demektir ki normal enflasyon yüküyle birlikte açlık sınırı artarken üzerine 8 buçuk puanlık enflasyon sapmasının da yükü gelmiş olacak. Bu şartlar altında asgari ücretle asgari emekli maaşıyla yaşamı idare ettirebilmek mümkün değildir. Türkiye’de bu rakamlarla hayatı idame ettirebilmek, mutfak masraflarını karşılayabilmek, beklentilere cevap verebilmek maalesef mümkün değildir”
‘Parti değiştirmenin haklı gerekçesi olamaz’
Açıklamasının sonunda istifa eden Şanlıurfa Belediye Başkanı Kasım Gülpınar’a ilişkin de konuşan Kılıç, “Sayın Kasım Gülpınar’a kendi açıkladığı rakamla cevap vermek istiyorum. ‘Halkın nabzını tuttum halkın yüzde 73’ü partini değiştirme dediler’ diyor. Dolayısıyla bu şu demektir; Şanlıurfa halkının yüzde 73’ü Sayın Gülpınar’a ‘Otur oturduğun yerde. Seçildiğin partiden bir yere gitme’ demiş durumda. Hal böyle iken 4 kişiden 3 tanesi seçildiğin partiyi terk etme, taş yerinde ağırdır, sen buraya yakışırsın, bu insanlar seni seçti’ demişken bağımsıza geçmiş olması kabul edilebilir bir durum değil. Üzerinde baskı olsa da olmasa da, hizmet için ihtiyacı olan parayı alsa da alamasa da parti değiştirmenin haklı gerekçesi hiçbiri değildir. Madem bağımsız belediye başkanı olarak yoluna devam edecekti hiç Yeniden Refah Partisi’ne gelmeksizin gitseydi gücünü bağımsızdan deneseydi. Madem Sayın Kasım Gülpınar’ın Şanlıurfa’da oyu Yeniden Refah Partisi’nin oyunun üzerindedir- kendi iddiası bu yönde- Kendinde keramet vehmediyor o zaman gitseydi bağımsız aday olsaydı. Bağımsızdan kazansaydı, bağımsız kalsaydı. Bunu demek hakkımızdır. Eğer ki Yeniden Refah Partisi’nden ayrılmasının haklı gerekçeleri olsaydı ayrıldığı gibi başka bir partiye geçebilirdi.
“Selamla geldi selamsız gitti”
Gülpınar’ın bir televizyon kanalında yaptığı açıklamalara da cevap veren Kılıç, hiç kimsenin yerinin doldurulamaz olmadığını belirterek şöyle devam etti:
“Şanlıurfa’da Yeniden Refah Partisi’nin 33 bin kayıtlı üyesi var ve biz Türkiye’de üye sayısının 6 kat oy alan bir siyasi partiyiz. Seçime girerken Türkiye genelinde 500 bin üyemiz vardı ülke genelinde 3 milyon oy aldık. Şanlıurfa’da 33 bin üyemiz vardı, 6 ile çarparsanız 190 bin yapar. Evet Sayın Gülpınar, büyükşehir belediye seçiminde 350 bin oy almıştır ama bunun en az 200 bini Yeniden Refah Partili vatandaşlarımızın oyudur. Herhalde 100 bini AK Partili mevcut belediye başkanına duyulan tepki oyudur. Belki 50 bini Sayın Gülpınar’ın beraberinde getirdiği oylardır denilebilir. Emeğe haksızlık olmuştur. Genel Başkanımızla vedalaşmadan, helalleşmeden, gelirken selamla geldi giderken selamsız gitti Sayın Gülpınar. Bundan dolayı üzgün olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Hiç kimsenin yeri doldurulamaz değildir”
“Erken seçim kapıya dayanacak”
“Yeniden Refah Partisi üye sayısı bakımından seçime 500 binle girdi, bugün üye sayısını 555 bin çıkarmış durumda. Teşkilatlarımız her an seçim olabileceği düşüncesiyle motive bir durumda çalışmalarına devam ediyor. Üye sayımızı yılbaşına kadar 1 milyona çıkarma hedefiyle hareket ediyoruz. Yılbaşına kadar olmazsa yeni yılın ilk aylarında bu hedefimizi gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum. Bir erken seçim olabilir Türkiye’de düşünüyoruz. Teşkilatlarımız 2025 yılı son baharından seçim olabileceği düşüncesiyle çalışmalarına devam ediyor. Görünen köy kılavuz istemez. Türkiye’nin erken seçime doğru ilerlediğini görüyoruz. 2025 yılının sonbaharı olabilir, 2026 yılının ilkbaharı olabilir. Bu erken seçim kapıya dayanacaktır. Teşkilatlarımızı bu erken seçime hazırlıklı olmak için çağırıyoruz. 2025 yılında 23 Kasım Pazar günü erken seçim için makul bir tarih olacaktır. 24 Kasım pazar Öğretmenler Günü. Seçimde okullar kullanıldığı için ve öğretmenler de resmi görevli olduğu için bu şekilde bir seçim planlaması Türkiye’nin gündemine gelebilir. Elbette ki muhalefet erken seçimi seslendirmeye devam edecek. İktidar da erken seçimden ülkeyi uzaklaştırmak için devam edecek. Burada kazananın vatandaşımız olmasını, sosyoekonomik göstergelerin bir an önce düzelmesini bekliyoruz”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.