Kurulduktan 14,5 ay sonra iktidara gelen AK Parti, 23. yaşını kutladı. Ömrü çeyrek asra yaklaşan AK Parti, Türkiye’de çok büyük reformlara imza attı. Sessiz devrim kavramı, AK Parti’nin yaptıklarını anlatmaya yetmez.
Sayfalarca yazılsa mutlaka eksik kalır, mutlaka unutulan bir hizmet olur. Bir köşe yazısıyla ve bir gazete haberiyle anlatılabilecek bir devrim değil, AK Parti’nin gerçekleştirdiği reformlar. Ancak yapılanlara bir ad verilecekse ‘zihniyet devrimi’ denilebilir. Zihniyet devrimi olmasaydı başarılanların hiçbiri başarılamazdı ve kalıcı olamazdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin kuruluş yıl dönümünde yaptığı konuşmada zihniyet devrimine ilişkin çok önemli bir örnek verdi. Sadece o örnek, 23 yılda Türkiye’de nasıl bir değişim olduğunu gözler önüne seriliyor.
CHP’deki söz konusu değişimin yüzde 1’i bile samimi olsa, bu, çok büyük bir dönüşümdür. AK Parti hiçbir şey yapmamış olsa dahi, CHP’yi milli ve manevi değerlere saygı duymaya zorlaması Türkiye için tarihi bir ilerlemedir. Şeklen de olsa bazı dini vecibelere iştirak etmeleri de ayrıca sevindirici bir durumdur.
Çözüm Süreci’nde Kürt halkına yönelik ayrımcı uygulamaların ortadan kaldırılmasına ilişkin her adıma karşı çıkan, “Dersim’de analar ağlamadı mı” diyerek, ortalığı ayağa kaldıran CHP’nin, geldiğimiz noktada görünürde Kürt halkının savunucusu gibi davranması da 23 yıllık reform sürecinin bir kazanımı olarak kayıtlara geçmeli.
Büyük başarılara imza atan, önemli reformları hayata geçiren AK Parti, 22 yıllık kesintisiz iktidarın getirdiği yıpranmanın neticeleriyle karşı karşıya. Bu yüzden AK Parti’nin geleceğiyle ilgili çeşitli tartışma ve beklentiler yüksek sesle konuşuluyor.
Partisinin 23. yıl etkinliğinde yaptığı konuşmayla yeni bir yol haritası ortaya koyan Cumhurbaşkanı Erdoğan,
* “Kendini yorulmuş hisseden varsa, bitkin hisseden varsa, onlardan kenara çekilip biraz soluklanmalarını istiyoruz.
* Hangi görevde olursa olsun hiçbir arkadaşım, koltuğuna yaslanıp rehavete kapılma lüksüne sahip değildir.
* Heyecanını kaybedenler, millete hizmetin önünde engel olmamalıdır.
* Yenilenerek, güçlenerek, tazelenerek ilerlerken, kimsenin bize ayak bağı olmasına müsaade etmeyiz.
* Bakanlarımız, belediye başkanlarımız, tüm teşkilatımız, her bir arkadaşımız işine odaklanacak ve ‘Bu millete daha fazla nasıl hizmet ederim’ sorusunu her an kendisine soracak.
* Bürokrasimiz gayretle, heyecanla, dinamizm içinde, hem performansı hem kaliteyi artırarak çalışmayı sürdürecek” dedi.
* Evet, yorulanlar kenara çekilmeli;
* Evet, heyecanını kaybedenler dinlenmeli;
* Evet, rehavete kapılıp koltuğuna yapışanlar titreyip kendine gelmeli.
* Hepsinden önce yoranlar, yük olanlar, laf söyletenler, elini taşın altına koymayanlar, “Külliye böyle istedi” deyip sorumluluk almayanlar, karşı tarafa şirin görünmek için hakkı söylemeye çekinenler, kritik zamanda başlarını kuma gömenler geri çekilmeli.