Adnan ÖZ
Köşe Yazarı
Adnan ÖZ
 

KÖPEK MESELESİ İKİ TARAFI DA SIKINTILI BİR KONU!

İlk defa bir meseleyi yazıp yazmama konusunda bu kadar arada kaldım. Bir tarafta yaratılmışların en kıymetlisi olan insan canı var bir tarafta ise insana emanet edilmiş dilsiz canlılar var. Bizim için birine taraf birine karşı olmak kolay değil. Biz, birileri gibi her halükârda köpekler uyutulsun diyemiyoruz çünkü onlarda can taşıyor. Bu durumdan vicdanımız rahatsızlık duyuyor. Bazen bir köpek bazen bir kedi yolumuzu kesip gözlerimizin içine bakıp karnının aç olduğunu ima ediyor. Bir şeyler alıp veriyoruz mutlu oluyorlar. Bu hayvanlara nasıl kıyalım? Bir köpeğin zehirlendiği videoya denk geliyor ve köpeğin gözyaşlarını görüyoruz, içimiz acıyor. Onlarınki de can, bu koskoca dünyada onlarında yaşama hakkı var diye düşünüyoruz fakat bu nasıl olacak bilemiyoruz. Bazen de kendimizi köpekler tarafından saldırıya uğramış bir çocuğun ailesinin yerine koyuyoruz o zaman da önce can sonra canan diye düşünüyoruz. Yani insan canı kutsaldır ve devletin insanının canını korumak gibi asli bir sorumluluğu da bulunuyor. O zaman ne olacak? Bu sorun nasıl çözülecek diye düşünüyoruz. Makul ve mantıklı bir çözüm önerimiz de maalesef yok. Neden uygulanmadığını bilemiyoruz fakat bugünkü yasalara göre her belediyenin barınak yapmak ve hayvanlarla ilgilenmek göreviymiş. Acaba her belediye yasanın kendisine yüklediği sorumluluğu gereği barınağını yapsa ve hayvanlar kısırlaştırılsa bir çözüm olabilir mi? Acaba belediyeler görevini yapmadığı için mi her taraf köpek doldu? Bu köpekler neden bu kadar çoğaldı?  Eskiden bu kadar köpek, böyle bir tehlike yoktu. Köpek ve kediler koyunlara göre daha fazla doğurduğu halde hiçbir zaman koyun kadar çoğalmadılar. Bu şekilde giderse böyle bir tehlike de olabilirmiş. Bu köpeklerin bu kadar çoğalmasının mutlaka bir sebebi ya da birilerinin ihmali olmalı. Tek tek dolaşan köpekler tehlike arz etmese bile toplu halde dolaşanların saldırgan olduğunu haberlerden izliyoruz. En azından masum olan, çeteleşip suça bulaşmamış köpeklere dokunulmasa olmaz mı? Gerçekten de sıkıntılı bir durum var ve ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Bazıları da diyor ki; “Gazze’de çocuklar öldürülüyor böyle tepki verilmiyor. Köpek canı insan canından daha mı kıymetli?” bakıyorsunuz bunları söyleyenler de haklı. “Devlet bu köpeklere bakmak zorunda.” diyenleri dinliyor onlara da hak veriyoruz. Sonra başka birileri çıkıyor “Devlet emeklisini üç kuruşa muhtaç etmiş, emeklisine bakamayan devlet köpeklere mi bakacak?” diye soruyor. Bakıyoruz onlar da haklı. Bazıları da “Devlet bu hayvanlara sahip çıkmalı. Parası yok ise Türk milleti vicdanlıdır bütün masrafları karşılar. Hayvanları sevmeyen insanları sevebilir mi? Hem bu kadar cana kıyılırsa Allah başımıza taş yağdırmaz mı?” diye soruyor. Bakıyoruz onlar da haklı. Dedik ya iki tarafı da pis bir sorun. Ne yapsak olmuyor, ne desek bilemiyoruz. Allah yardımcımız olsun.
Ekleme Tarihi: 29 Temmuz 2024 - Pazartesi
Adnan ÖZ

KÖPEK MESELESİ İKİ TARAFI DA SIKINTILI BİR KONU!

İlk defa bir meseleyi yazıp yazmama konusunda bu kadar arada kaldım. Bir tarafta yaratılmışların en kıymetlisi olan insan canı var bir tarafta ise insana emanet edilmiş dilsiz canlılar var. Bizim için birine taraf birine karşı olmak kolay değil.

Biz, birileri gibi her halükârda köpekler uyutulsun diyemiyoruz çünkü onlarda can taşıyor. Bu durumdan vicdanımız rahatsızlık duyuyor. Bazen bir köpek bazen bir kedi yolumuzu kesip gözlerimizin içine bakıp karnının aç olduğunu ima ediyor. Bir şeyler alıp veriyoruz mutlu oluyorlar. Bu hayvanlara nasıl kıyalım?

Bir köpeğin zehirlendiği videoya denk geliyor ve köpeğin gözyaşlarını görüyoruz, içimiz acıyor. Onlarınki de can, bu koskoca dünyada onlarında yaşama hakkı var diye düşünüyoruz fakat bu nasıl olacak bilemiyoruz.

Bazen de kendimizi köpekler tarafından saldırıya uğramış bir çocuğun ailesinin yerine koyuyoruz o zaman da önce can sonra canan diye düşünüyoruz. Yani insan canı kutsaldır ve devletin insanının canını korumak gibi asli bir sorumluluğu da bulunuyor.

O zaman ne olacak? Bu sorun nasıl çözülecek diye düşünüyoruz. Makul ve mantıklı bir çözüm önerimiz de maalesef yok. Neden uygulanmadığını bilemiyoruz fakat bugünkü yasalara göre her belediyenin barınak yapmak ve hayvanlarla ilgilenmek göreviymiş.

Acaba her belediye yasanın kendisine yüklediği sorumluluğu gereği barınağını yapsa ve hayvanlar kısırlaştırılsa bir çözüm olabilir mi? Acaba belediyeler görevini yapmadığı için mi her taraf köpek doldu? Bu köpekler neden bu kadar çoğaldı?  Eskiden bu kadar köpek, böyle bir tehlike yoktu.

Köpek ve kediler koyunlara göre daha fazla doğurduğu halde hiçbir zaman koyun kadar çoğalmadılar. Bu şekilde giderse böyle bir tehlike de olabilirmiş. Bu köpeklerin bu kadar çoğalmasının mutlaka bir sebebi ya da birilerinin ihmali olmalı.

Tek tek dolaşan köpekler tehlike arz etmese bile toplu halde dolaşanların saldırgan olduğunu haberlerden izliyoruz. En azından masum olan, çeteleşip suça bulaşmamış köpeklere dokunulmasa olmaz mı? Gerçekten de sıkıntılı bir durum var ve ne diyeceğimizi bilemiyoruz.

Bazıları da diyor ki; “Gazze’de çocuklar öldürülüyor böyle tepki verilmiyor. Köpek canı insan canından daha mı kıymetli?” bakıyorsunuz bunları söyleyenler de haklı.

“Devlet bu köpeklere bakmak zorunda.” diyenleri dinliyor onlara da hak veriyoruz. Sonra başka birileri çıkıyor “Devlet emeklisini üç kuruşa muhtaç etmiş, emeklisine bakamayan devlet köpeklere mi bakacak?” diye soruyor. Bakıyoruz onlar da haklı.

Bazıları da “Devlet bu hayvanlara sahip çıkmalı. Parası yok ise Türk milleti vicdanlıdır bütün masrafları karşılar. Hayvanları sevmeyen insanları sevebilir mi? Hem bu kadar cana kıyılırsa Allah başımıza taş yağdırmaz mı?” diye soruyor. Bakıyoruz onlar da haklı.

Dedik ya iki tarafı da pis bir sorun. Ne yapsak olmuyor, ne desek bilemiyoruz. Allah yardımcımız olsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yirmidortsaathaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi