Mine Köseler
Köşe Yazarı
Mine Köseler
 

Ey Soykırımcı İsrail, bu gidiş nereye?

Gazze'de tam 313 gündür saldırılarını sürdüren İsrail ordusu, sivil, kadın ve çocuk ayrımı yapmadan katliama devam ediyor. Dünkü verilerle birlikte insanlığı utandıran acı bilanço şu şekilde: (Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın verilerine göre) İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yaptığı saldırılarda 7 Ekim 2023'ten itibaren hayatını kaybedenlerin sayısı 39 bin 965'e yükseldi. En az 16 bin 314’ü çocuk, 10 bin 980’i kadın olmak üzere 39 bin 965 Filistinli hayatını kaybetti, 92 bin 240 kişi yaralandı. Gazze'de 7 Ekim'den bu yana doğan bebeklerden 115'i İsrail saldırılarında öldü. Hala enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı da her haberde vurgulanıyor. Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te gözaltına alınan Filistinlilerin sayısı yaklaşık 10 bin 100 oldu. Bu verilerin yanı sıra Gazze Şeridi’nden sayıları binlerle ifade edilen alıkoymaların da olduğu ifade ediliyor. Bu tablo bana Koronavirüs dönemini hatırlatıyor. O zamanlarda da her gün ajanslar günlük tabloyu açıklıyordu. Hastalığa yakalananlar ,tedavi olup iyileşenler ve hayatını kaybedenler. Bazen günlük bin kişiyi bulurdu,bazen azalır bazen artardı.Üzüldük her birimiz ailemizden birilerini, tanıdıklarımızı bu illet virüs yüzünden kaybettik. Kendimizi daha çok korumaya çalışırdık ki yakalansak bile  ölümle sonuçlanmasın.3-4 doz aşı olanlarımız bile oldu. Hadi bu bir virüstü, tüm dünyada yaşanan bir salgındı. Dünya genelinde nüfus azaltma politikası için virüsün üretildiğini ve tüm dünyaya yayıldığını söyleyenler de vardı, bu tartışmaya açık bir konu.  Filistin’deki veriler bize ne anlatıyor? 10 ayda bu kadar insanın katledilmesi neyin göstergesi? Müslüman kanının ne kadar değersiz olduğunun mu, İslam dünyasının acizliğini mi, yoksa masum Filistin halkının bu soykırımı hakettiği mi ? Bence İslam dünyasının acizliği, eli kolu bağlı, bazı ülkelerin gündeminde bile olmaması. Ki bu konuda başta İspanya ve İngiltere olmak üzere  Avrupa ülkelerini takdir etmek lazım.. Müslüman ülkelerden daha fazla, daha içten ve samimi bir şekilde her hafta şehrin en büyük meydanlarına çıkıp saatlerce yürüyüş ve basın açıklamaları yaparak İsrail'i kınadılar. Hatta içlerinde Siyonizmi desteklemeyen Yahudiler de vardı. Ama artık bunlar da yetmiyor. 10 aydır Siyonist İsrail'i yeterince kınadık. Artık harekete geçmek gerekiyor. Bu veriler Siyonist zihniyetin istediğini almadan bu soykırımın bitmeyeceğini ,Türkiye dahil,  bütün dünyanın da sadece seyre durduğunu anlatıyor. Adeta bir belgesel film izler gibi. Tüm dünyada yapılan kınamalar, yürüyüşler, mitingler pek de bir işe yaramıyor demek ki. Siyonist zihniyet nefes almadan,dur durak bilmeden soykırım yapmaya devam ediyor. Bunu kendine hak görüyor. Tıpkı 2. Dünya Savaşında Hitler’in Yahudi milletine yaptığı gibi. Tek fark Hitler, kanlı kansız soykırım yöntemleri uygularken, Siyonist bomba yağdırıyor, acımasızca kan akıtmayı sürdürüyor. Bu gidişe kim dur diyecek,bu soykırıma  müdahale etmeye kimin, hangi devletin gücü yetecek?  UNICEF Orta Doğu ve Kuzey Afrika İletişim Sorumlusu Salim Oweis, Deyir Balah, Han Yunus ve Gazze'nin kuzeyini ziyaret ettiğini, Gazze'ye giriş yaptığındaki manzaranın bir film sahnesi gibi çok çarpıcı olduğunu belirtiyor. Gazze'deki birçok çocuğun gördüklerini düşündükleri ve korktukları için uyuyamadığını ifade eden Oweis, şunları da ekliyor: ''Çocuklar için başa çıkılması gereken çok şey var. Bence bu durum uluslararası toplumun harekete geçmesi ve çocuklara öncelik vermesi için bir çağrı. İçinde bulundukları durum gerçekten korkunç ve dehşet verici. Bu yüzden onlara geleceği geri vermeliyiz ve bu bizim sorumluluğumuz.'' Biz geceleri mevsim normali sıcaklarda uyuyamazken, oradaki çocuklar korkudan uyuyamıyor.Bir gün savaş bitip günlük yaşama geri dönülse de geride şehir yıkıntılarından daha büyük bir enkaz bırakılmış olacak. Her dakika bomba sesleriyle, savaşı iliklerine kadar hisseden çocukların yerle bir olan ruh halleri. Bu savaşın bitmesi için, Türkiye başta olmak üzere İslam ülkelerinin kınamaktan öteye gitmesi, elini taşın altına sokması, Siyonist İsrail ile ticareti sonlandırması ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın kuruluş amacını hatırlaması, D-8 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın da acilen eyleme geçmesi gerekiyor.
Ekleme Tarihi: 15 Ağustos 2024 - Perşembe
Mine Köseler

Ey Soykırımcı İsrail, bu gidiş nereye?

Gazze'de tam 313 gündür saldırılarını sürdüren İsrail ordusu, sivil, kadın ve çocuk ayrımı yapmadan katliama devam ediyor.

Dünkü verilerle birlikte insanlığı utandıran acı bilanço şu şekilde:

(Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın verilerine göre) İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yaptığı saldırılarda 7 Ekim 2023'ten itibaren hayatını kaybedenlerin sayısı 39 bin 965'e yükseldi.

En az 16 bin 314’ü çocuk, 10 bin 980’i kadın olmak üzere 39 bin 965 Filistinli hayatını kaybetti, 92 bin 240 kişi yaralandı.

Gazze'de 7 Ekim'den bu yana doğan bebeklerden 115'i İsrail saldırılarında öldü.

Hala enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı da her haberde vurgulanıyor.

Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te gözaltına alınan Filistinlilerin sayısı yaklaşık 10 bin 100 oldu.

Bu verilerin yanı sıra Gazze Şeridi’nden sayıları binlerle ifade edilen alıkoymaların da olduğu ifade ediliyor.

Bu tablo bana Koronavirüs dönemini hatırlatıyor. O zamanlarda da her gün ajanslar günlük tabloyu açıklıyordu. Hastalığa yakalananlar ,tedavi olup iyileşenler ve hayatını kaybedenler.

Bazen günlük bin kişiyi bulurdu,bazen azalır bazen artardı.Üzüldük her birimiz ailemizden birilerini, tanıdıklarımızı bu illet virüs yüzünden kaybettik. Kendimizi daha çok korumaya çalışırdık ki yakalansak bile  ölümle sonuçlanmasın.3-4 doz aşı olanlarımız bile oldu. Hadi bu bir virüstü, tüm dünyada yaşanan bir salgındı. Dünya genelinde nüfus azaltma politikası için virüsün üretildiğini ve tüm dünyaya yayıldığını söyleyenler de vardı, bu tartışmaya açık bir konu.

 Filistin’deki veriler bize ne anlatıyor?

10 ayda bu kadar insanın katledilmesi neyin göstergesi? Müslüman kanının ne kadar değersiz olduğunun mu, İslam dünyasının acizliğini mi, yoksa masum Filistin halkının bu soykırımı hakettiği mi ?

Bence İslam dünyasının acizliği, eli kolu bağlı, bazı ülkelerin gündeminde bile olmaması. Ki bu konuda başta İspanya ve İngiltere olmak üzere  Avrupa ülkelerini takdir etmek lazım.. Müslüman ülkelerden daha fazla, daha içten ve samimi bir şekilde her hafta şehrin en büyük meydanlarına çıkıp saatlerce yürüyüş ve basın açıklamaları yaparak İsrail'i kınadılar. Hatta içlerinde Siyonizmi desteklemeyen Yahudiler de vardı. Ama artık bunlar da yetmiyor. 10 aydır Siyonist İsrail'i yeterince kınadık. Artık harekete geçmek gerekiyor.

Bu veriler Siyonist zihniyetin istediğini almadan bu soykırımın bitmeyeceğini ,Türkiye dahil,  bütün dünyanın da sadece seyre durduğunu anlatıyor. Adeta bir belgesel film izler gibi. Tüm dünyada yapılan kınamalar, yürüyüşler, mitingler pek de bir işe yaramıyor demek ki. Siyonist zihniyet nefes almadan,dur durak bilmeden soykırım yapmaya devam ediyor. Bunu kendine hak görüyor. Tıpkı 2. Dünya Savaşında Hitler’in Yahudi milletine yaptığı gibi. Tek fark Hitler, kanlı kansız soykırım yöntemleri uygularken, Siyonist bomba yağdırıyor, acımasızca kan akıtmayı sürdürüyor. Bu gidişe kim dur diyecek,bu soykırıma  müdahale etmeye kimin, hangi devletin gücü yetecek?

 UNICEF Orta Doğu ve Kuzey Afrika İletişim Sorumlusu Salim Oweis, Deyir Balah, Han Yunus ve Gazze'nin kuzeyini ziyaret ettiğini, Gazze'ye giriş yaptığındaki manzaranın bir film sahnesi gibi çok çarpıcı olduğunu belirtiyor. Gazze'deki birçok çocuğun gördüklerini düşündükleri ve korktukları için uyuyamadığını ifade eden Oweis, şunları da ekliyor: ''Çocuklar için başa çıkılması gereken çok şey var. Bence bu durum uluslararası toplumun harekete geçmesi ve çocuklara öncelik vermesi için bir çağrı. İçinde bulundukları durum gerçekten korkunç ve dehşet verici. Bu yüzden onlara geleceği geri vermeliyiz ve bu bizim sorumluluğumuz.''

Biz geceleri mevsim normali sıcaklarda uyuyamazken, oradaki çocuklar korkudan uyuyamıyor.Bir gün savaş bitip günlük yaşama geri dönülse de geride şehir yıkıntılarından daha büyük bir enkaz bırakılmış olacak. Her dakika bomba sesleriyle, savaşı iliklerine kadar hisseden çocukların yerle bir olan ruh halleri. Bu savaşın bitmesi için, Türkiye başta olmak üzere İslam ülkelerinin kınamaktan öteye gitmesi, elini taşın altına sokması, Siyonist İsrail ile ticareti sonlandırması ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın kuruluş amacını hatırlaması, D-8 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın da acilen eyleme geçmesi gerekiyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yirmidortsaathaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi