Dünya Sağlık Örgütü kısa bir süre önce maymun çiçeği salgını için küresel acil durum ilan etti. Ankara İl Sağlık Müdürlüğü bugün sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla kentte görüldüğü iddia edilen 'maymun çiçeği' vakalarının asılsız olduğunu duyurdu.
Paylaşımda "Ankara'daki hiçbir sağlık tesisimizde maymun çiçeği (mpox) hastalığı şüphesi ile karantinaya alınan hastamız bulunmamaktadır. Bu tür iddialar, gereksiz bir panik ortamı yaratmaya yönelik asılsız bilgilerdir. Maymun çiçeği hastalığı ile ilgili bilgilendirmeler, Sayın Sağlık Bakanı'mız Prof. Dr. Kemal Memişoğlu ve Bakanlığımızın ilgili birimleri tarafından şeffaf bir şekilde ve sıklıkla yapılmakta olup, halkımızın doğru bilgilere ulaşması amacıyla gereken tüm adımlar atılmaktadır. Vatandaşlarımızın, resmi açıklamaları dikkate alarak bu tür söylentilere itibar etmemeleri önem arz etmektedir." denildi.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi de benzer bir açıklama ile ‘’Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialara itibar etmeyin’’ diyerek deyim yerindeyse içimize su serpti.
Maymun Çiçeği virüsünün belirtileri
Maymun çiçeği virüsü, fareler ve sincaplar gibi kemirgen hayvanlardan veya enfekte olmuş bireylerden bulaşıyor. Virüsün neden olduğu vücut döküntülerine dokunmak, bu döküntülerin bulaştığı giysi, çarşaf, havlu ve benzeri eşyaları kullanmak ve vücut sıvılarıyla temas etmek en önemli bulaşma nedenleri arasında yer alıyor.
İlk belirtiler virüsü kaptıktan sonraki 5 ila 21 günde ortaya çıkabiliyor.
Virüs genelde yüksek ateş, baş, sırt ve kas ağrısı, lenf bezlerinde şişlik, yorgunluk, üşüme, titreme ve ciltte su çiçeğine benzer kabarcıklara neden oluyor.
Özel bir tedavi yöntemi olmayan hastalığın tedavisi antiviral ilaçlarla yapılıyor.
Vakaların büyük kısmı hastalığı hafif geçiriyor ve birkaç hafta içinde sağlığına kavuşuyor.
DSÖ, "maymun çiçeği hastalığı (Monkeypox)" ismini, 2022'de ırkçılık ve ayrımcılık kaygısıyla "mpox" olarak değiştirdi.
Afrika Birliği Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi açıklamasında Kongo’da geçtiğimiz hafta binden fazla vakanın görüldüğünü bildirdi.Tayvan Hastalık Kontrol Merkezinin açıklaması da benzer şekilde. Aşı üretimi ve tedarikleri konuşulurken, Kongo 3,5 milyon doz aşıya ihtiyacı olduğunu ve bunu ABD ve Japonya’dan talep ettiği de basında yer alıyor. Öte yandan Koronavirüsten tecrübeli olan İngiltere ve Almanya elinde aşı stoku bulunduğunu ifade etti.
Türkiye’de hazırlıklar ne durumda?
Sağlık Bakanlığı’na bu bağlamda çok iş düşüyor. Ülke olarak Koronavirüsün psikolojik ve ekonomik etkilerini hala atlatamadığımız bu dönemde yeni bir salgının endişesi bile korkutucu. Bilindiği üzere coğrafik ve ekonomik olarak turist açısından cazip bir ülkeyiz.
Aslında turizmin hareketli olduğu bu mevsimde, Sağlık Bakanlığı Türkiye’ye gelen turistlere sıkı bir sağlık kontrolü uygulayarak hastalığın bulaşmasını ve yayılmasını önleyebilir.