Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi. Ardından İsrail ordusu Gazze’yi bombalamaya başladı. Hamas düzenlediği saldırıyla ilgili hazırladığı 17 sayfalık raporda "Filistin halkının 105 yıldır işgal ve sömürgecilikle savaş halinde olduğunu" belirterek, bu savaşın örgütün "El Aksa Tufanı" olarak adlandırdığı 7 Ekim saldırılarıyla başlamadığını ifade etti. Örgüt, kendi resmi verilerine göre Ocak 2000 ve Eylül 2023 tarihlerini kapsayan dönemde toplam 11 binden fazla Filistinlinin öldürüldüğünü, 156 binden fazlasının da yaralandığını belirtti. ‘’Filistin bir sınav kağıdı Her mümin kulun önünde’’ diyor ya Cahit Zarifoğlu Bu savaş tüm İslam aleminin hatta tüm dünyanın imtihanı aslında. Başta Türkiye ve Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın bir çok yerinde Filistin’in bağımsızlığını savunan aktivistler aylarca yürüyüş ve mitingler düzenleyerek bu soykırımın bitmesi için çağrıda bulundu. Müslüman, Hristiyan, başka inançlara mensup insanlar ve Siyonizmi desteklemeyen Yahudiler de bu katliamı kınadı. Ne yazık ki soykırımcı İsrail’in niyeti başka olduğu için bu çağrılara kulaklarını tıkamış durumda.Ne Birleşmiş Milletler, ne İslam İşbirliği Teşkilatı ne de  Uluslararası Adalet Divanı. Hiçbir kurum, kuruluş ve ülke bu gidişe dur diyemiyor, İsrail’e güç yetiremiyor.   Şiddetli acıdan güldün mü sen hiç  Ölmeyi kurtuluş bildin mi sen hiç  Günde onlarca kez öldün mü sen hiç Sen Gazzeli değilsin ki bilesin Saadettin Yıldız   Tam 365 gündür aralıksız devam eden saldırılar boyunca Filistin halkı, Gazze Şeridinde ‘güvenli bölge’ diye bildirilen alanlardan ayda en az bir kez göç etmek zorunda kalıyor. Şuan hayatta olan, bomba sesleri ve yerle bir edilmiş yıkıntılar içinde nefes almaya çalışan insanların yaşadığı psikolojik yıkım ve verilen mücadeleyi empati yapmak bile nefsimize çok ağır geliyor. Bireysel olarak elimizden sadece dua etmek geliyor ama bu haklı mücadelenin zaferle sonuçlanacağına eminiz Allah’ın izniyle… Soykırım, katliam, kadın, çocuk, tahliye, zorunlu göç, güvenli (olmayan) bölge Dün açıklanan verilere göre Katil İsrail 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378’i kadın olmak üzere 42 bin insanı katletti, 814 cami, 3 kilise ve 19 mezarlığı yıktı. Hala enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildiriliyor. Halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.  İsrail'in bölgeye akaryakıt girişine engel olması sonucu Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki hastanelerin 24 saat içinde hizmet dışı kalabileceği durumun vahametini ortaya koyuyor. Filistin halkı tüm imkansızlıklara rağmen direnmeye devam ediyor. Bu direniş ne zamana kadar sürecek, sonu iki devletli bir çözüm olacak mı bilemeyiz. Bugün Türkiye’nin çoğu şehrinde yapılacak, Filistin’e destek Platformu çatısı altında bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği mitinglerde duamız, Katil İsrail devletinin haritadan silinmesi ve en kısa zamanda bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulması. Kudüs’ün, Mescid-i Aksa’nın, Gazze’nin ve Müslümanların yaşam sürdüğü her alanın özgür olması.   Çözüm: Tam egemen bir Filistin devleti BBC’ye açıklama yapan Hamas'ın Gazze dışındaki en kıdemli yöneticisi Halil el Hayya, şunları ifade etti: ''Dünya bize meşru haklarımızı verse bu şiddet döngüsü kırılabilir. Ancak İsrail bunu istemiyor. Dünya, İsrail'in bütün bölgeyi yakmak istediğini anlamalı. Şimdiye kadar İsrail tek devletli ya da iki devletli bir çözümü kabul etmedi. Uluslararası anlaşmalar, hukuk ve bizim haklarımızı. Kısacası İsrail her şeyi reddediyor. Bize haklarımızı verin, bize tam egemen bir Filistin devleti verin.''