Yusuf KAPLAN
Köşe Yazarı
Yusuf KAPLAN
 

Trump’a suikast, Yahudi gücünün tahtını sallayacak süreci tetikledi…

ABD’deki seçim kampanyaları bütün hızıyla sürüyor… Hollywood filmlerini aratmayacak bir gerilim, bir melodram havasıyla… Bu melodram, zaman zaman trajik bir boyut kazanabiliyor... Daha sonra komediye dönüşecek… Bundan hiç şüpheniz olmasın. ABD eski başkanı Trump, yeniden başkanlığa adaylığını koydu. Hakkında sayısız yolsuzluk davası açıldı ama Trump, davaların hiçbirine aldırış etmeden başkanlık için savaşıyor… Yeniden başkan olmak için…   YIRTICI REKABET, ÂMENTÜSÜ VAHŞÎ KAPİTALİZMİN…   Ama Amerika’da hayat kapitalizm üzerinden örgütlendiği için hayatın dinamosu rekabet, yarış, husûmet… Bazen gerçek, bazen sahte ama simülatif de olsa “yırtıcı rekabet” âmentüsü vahşî Amerikan kapitalizminin… İç savaşa, suikastlara dönüşecek kadar en güçlü âmentülerinden biri ABD’nin. Batı uygarlığı çatışmaya dayanan bir uygarlık: Tanrı ile insanın, iç ile dış’ın, ben ile öteki’nin, siyah ile beyazın çatışması… Batı uygarlığı çatışmadan besleniyor diyebiliriz. Hatta “kandan besleniyor” da diyebiliriz ve bu aslâ abartılı, indirgemeci bir cümle olmaz. Sömürgecilik tarihine bakın… Emperyalizm tarihine bakın… İtalyan şehir devletlerinden itibaren palazlanmaya başlayan kapitalizmin tetikleyicisi merkantilist ekonomiye, para vurarak para kazanmaya başlayan kapitalist / haydutça bir sömürü makinasının nasıl ruhsuzca bir dünyanın / uygarlığın inşasına yol açtığını inceleyin… Merkantilist ekonomi, yerini zamanla gerçek kapitalizme devredecek 19. yüzyılın sanayi devrimleriyle birlikte. Kapitalizm sömürü düzeni demek. İnsanın insanı sömürmesi, insanın tabiatı sömürmesi ve semirmesi, ruhsuzlaşması, insanî özelliklerini yitirmesi…   HÜMANİZM HEM İNSAN ARAYIŞI HEM DE İNSANIN TANRILAŞTIRILMASI SAPMASI Hümanizmin ön-kapitalizmin kaynağı İtalyan şehir devletlerinden bütün Avrupa’ya yayılması tesadüfî değil. İnsanın şefkat, vicdan ve merhamet arayışıdır hümanizm Batı’da. İnsanın olmadığının ilanıdır. İnsan arayışıdır. İnsanın ve insanî özelliklerinin buharlaştığının haykırılması. Hümanizm hem insan arayışı hem de insanın tanrılaştırılması çabası… Batı, ifrat ve tefritlerle ayakta duruyor. Batı uygarlığının dinamosu bu: Batı’yı vareden bu dinamik, zamanla Batı’yı yok eden dinamit’e dönüşecek kaçınılmaz olarak. Batı’yı ve dolayısıyla dünyayı, hayatı cehenneme çevirecek bir yıkım makinasına… Bunun en çarpıcı örneğini Gazze’de görüyoruz. Dünya Batılıların hâkim oldukları bir dünya. İsteseler anında durdurabilirler bu soykırımı. Ama aşağılık adamlar bunlar! Barbar! Buradan nemalanmak istiyorlar!   KÜRESEL SİSTEMDEKİ İKTİDAR SAVAŞI, ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI'NIN TOHUMLARINI EKİYOR… Gazze soykırımı ve katliamı aynı zamanda (belki de esas itibariyle) küresel sistem içindeki iktidar mücadelesinin bir deneme tahtası, ne yazık ki. Küresel sisteme bir asırdır Yahudiler hâkim. İsrail’i kuran Yahudilerden değil, en büyük Yahudi gücü ve tarihteki en güçlü Yahudi devleti olan ABD’yi işgal eden, ABD’nin derin devletine, müesses nizamına hâkim olan, medyasından ekonomisine, silah endüstrisinden Silikon Vadisi’ne, Hollywood’undan akademyasına ve gizli servilerine kadar ABD’nin bütün kurumlarına hükmeden, çeki düzen veren Yahudilerden söz ediyorum. Küresel sistemde sistem-içi bir iktidar savaşı yaşanıyor. Eğer bir üçüncü dünya savaşı çıkarsa, buradan çıkacak… Yani, Yahudiler ABD’deki hâkimiyetlerini yitirdiklerine kesinkes hükmederlerse dünyayı kan gölüne çevirecekler… ABD seçimlerine ve dünyanın gidişâtına ilişkin medyamızda ve akademyamızda yapılan yorumlar son derece sığ, ilkel ve düşündürücü.   TRUMP, YAHUDİ GÜCÜ’YLE SAVAŞIYOR… Trump, küreselcilerle savaşıyor ABD’de. İyi de, küreselciler kim? Dünyaya kan kusturan Yahudi gücü. Dünyayı parmağında oynatan Yahudi aklı. Yapılan yorumlarda, Trump’ın “önce Amerika!” sloganıyla, ABD’nin ilgisini dışarıdan içeriye çevireceğini, bunun dünyayı sakinleştirecek bir durum olacağını söylüyor herkes, bütün uzmanlar, gazeteciler ve akademisyenler. Oysa tam tersi bir durum söz konusu olacak: Trump’ın “Önce Amerika!” sloganı, ABD’deki Yahudi hegemonyasına son vermeyi amaçlıyor. Ama Yahudi gücü her bakımdan ele geçirmiş durumda Amerika’yı! Nasıl son verecek Trump, Yahudi gücüne? Yahudilere, özellikle Amerika dışındaki Yahudilere, münhasıran da İsrail’e özel ilgi göstererek... ABD’deki Yahudi gücünü arkadan dolanıp tuş edecek Trump! Yahudilerin vatanı yoktur. Sömürdükleri ve semirdikleri her yer vatandır onlar için. Bugün Amerika, yarın Çin. Trump ABD’den Yahudi gücünü defetmedikleri sürece ABD’nin aslâ bağımsız olamayacağından o kadar emin ki! Trump’a suikast düzenlenmesi, ABD’deki Yahudi hegemonyasını sona erdirecek yolculuğun başlangıcı ve tetikleyicisi işlevi görecek… Trump’ı yeniden ABD başkanlığına taşıyacak düğmeye basılmış oldu Trump’a düzenlenen suikastla… Suikast’ı Trump mı tezgâhladı? Onu, bilemem. Bildiğim tek şey, Amerikan derin devletinin Yahudi gücünün prangalarını ancak Trump’ın kırabileceğine hükmetmiş olması. Amerika’daki derin devletin Yahudilerin kontrolündeki küreselci kanadının değil, Amerika’yı kuran Amerikancı kanadının düğmeye basmasından bahsediyorum burada. İki Amerika’dan ve iki Amerika’nın iktidar savaşından söz ediyorum özellikle. Özetle… Trump’ın yeniden ABD Başkanı seçilmesi, dünyanın kan gölüne çevrilmesini tetikleyecektir. Çünkü Amerika’ya hâkim olan Yahudi gücünün önce Amerika’yı, sonra da dünyayı yakmaktan, kan gölüne çevirmekten çekinmeyeceğini düşünüyorum. Dünyanın başına bela bunlar! İki dünya savaşını Amerika’ya hâkim olmak, Amerika’ya hâkim olarak dünyaya hâkim olmak için tezgâhlayanlar bunlar. Osmanlı’yı, önlerindeki en büyük takoz olacak yegane küresel güç olarak gördükleri Osmanlı’yı İngilizlerle el ele vererek çökertenler de bu aşağılık ruhsuz makinalaşmış Yahudi sömürgen ve semirgenler! Bu mesele, dünyanın nereye gittiğini anlayabilmemizi sağlayacak bir zihin ve yol haritası çıkarmamıza imkân tanıyacak hayatî bir mesele olduğu için üzerinde kafa patlatmaya, bildik ezberleri yıkmaya devam edeceğiz… Vesselâm.
Ekleme Tarihi: 19 Temmuz 2024 - Cuma
Yusuf KAPLAN

Trump’a suikast, Yahudi gücünün tahtını sallayacak süreci tetikledi…

ABD’deki seçim kampanyaları bütün hızıyla sürüyor… Hollywood filmlerini aratmayacak bir gerilim, bir melodram havasıyla… Bu melodram, zaman zaman trajik bir boyut kazanabiliyor... Daha sonra komediye dönüşecek… Bundan hiç şüpheniz olmasın.

ABD eski başkanı Trump, yeniden başkanlığa adaylığını koydu. Hakkında sayısız yolsuzluk davası açıldı ama Trump, davaların hiçbirine aldırış etmeden başkanlık için savaşıyor… Yeniden başkan olmak için…

 

YIRTICI REKABET, ÂMENTÜSÜ VAHŞÎ KAPİTALİZMİN…
 

Ama Amerika’da hayat kapitalizm üzerinden örgütlendiği için hayatın dinamosu rekabet, yarış, husûmet… Bazen gerçek, bazen sahte ama simülatif de olsa “yırtıcı rekabet” âmentüsü vahşî Amerikan kapitalizminin… İç savaşa, suikastlara dönüşecek kadar en güçlü âmentülerinden biri ABD’nin.

Batı uygarlığı çatışmaya dayanan bir uygarlık: Tanrı ile insanın, iç ile dış’ın, ben ile öteki’nin, siyah ile beyazın çatışması… Batı uygarlığı çatışmadan besleniyor diyebiliriz. Hatta “kandan besleniyor” da diyebiliriz ve bu aslâ abartılı, indirgemeci bir cümle olmaz.

Sömürgecilik tarihine bakın… Emperyalizm tarihine bakın… İtalyan şehir devletlerinden itibaren palazlanmaya başlayan kapitalizmin tetikleyicisi merkantilist ekonomiye, para vurarak para kazanmaya başlayan kapitalist / haydutça bir sömürü makinasının nasıl ruhsuzca bir dünyanın / uygarlığın inşasına yol açtığını inceleyin…

Merkantilist ekonomi, yerini zamanla gerçek kapitalizme devredecek 19. yüzyılın sanayi devrimleriyle birlikte. Kapitalizm sömürü düzeni demek. İnsanın insanı sömürmesi, insanın tabiatı sömürmesi ve semirmesi, ruhsuzlaşması, insanî özelliklerini yitirmesi…

 

HÜMANİZM HEM İNSAN ARAYIŞI HEM DE İNSANIN TANRILAŞTIRILMASI SAPMASI

Hümanizmin ön-kapitalizmin kaynağı İtalyan şehir devletlerinden bütün Avrupa’ya yayılması tesadüfî değil. İnsanın şefkat, vicdan ve merhamet arayışıdır hümanizm Batı’da. İnsanın olmadığının ilanıdır. İnsan arayışıdır. İnsanın ve insanî özelliklerinin buharlaştığının haykırılması.

Hümanizm hem insan arayışı hem de insanın tanrılaştırılması çabası… Batı, ifrat ve tefritlerle ayakta duruyor. Batı uygarlığının dinamosu bu: Batı’yı vareden bu dinamik, zamanla Batı’yı yok eden dinamit’e dönüşecek kaçınılmaz olarak. Batı’yı ve dolayısıyla dünyayı, hayatı cehenneme çevirecek bir yıkım makinasına…

Bunun en çarpıcı örneğini Gazze’de görüyoruz. Dünya Batılıların hâkim oldukları bir dünya. İsteseler anında durdurabilirler bu soykırımı. Ama aşağılık adamlar bunlar! Barbar! Buradan nemalanmak istiyorlar!

 

KÜRESEL SİSTEMDEKİ İKTİDAR SAVAŞI, ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI'NIN TOHUMLARINI EKİYOR…

Gazze soykırımı ve katliamı aynı zamanda (belki de esas itibariyle) küresel sistem içindeki iktidar mücadelesinin bir deneme tahtası, ne yazık ki.

Küresel sisteme bir asırdır Yahudiler hâkim. İsrail’i kuran Yahudilerden değil, en büyük Yahudi gücü ve tarihteki en güçlü Yahudi devleti olan ABD’yi işgal eden, ABD’nin derin devletine, müesses nizamına hâkim olan, medyasından ekonomisine, silah endüstrisinden Silikon Vadisi’ne, Hollywood’undan akademyasına ve gizli servilerine kadar ABD’nin bütün kurumlarına hükmeden, çeki düzen veren Yahudilerden söz ediyorum.

Küresel sistemde sistem-içi bir iktidar savaşı yaşanıyor. Eğer bir üçüncü dünya savaşı çıkarsa, buradan çıkacak… Yani, Yahudiler ABD’deki hâkimiyetlerini yitirdiklerine kesinkes hükmederlerse dünyayı kan gölüne çevirecekler…

ABD seçimlerine ve dünyanın gidişâtına ilişkin medyamızda ve akademyamızda yapılan yorumlar son derece sığ, ilkel ve düşündürücü.

 

TRUMP, YAHUDİ GÜCÜ’YLE SAVAŞIYOR…

Trump, küreselcilerle savaşıyor ABD’de. İyi de, küreselciler kim? Dünyaya kan kusturan Yahudi gücü. Dünyayı parmağında oynatan Yahudi aklı. Yapılan yorumlarda, Trump’ın “önce Amerika!” sloganıyla, ABD’nin ilgisini dışarıdan içeriye çevireceğini, bunun dünyayı sakinleştirecek bir durum olacağını söylüyor herkes, bütün uzmanlar, gazeteciler ve akademisyenler.

Oysa tam tersi bir durum söz konusu olacak: Trump’ın “Önce Amerika!” sloganı, ABD’deki Yahudi hegemonyasına son vermeyi amaçlıyor. Ama Yahudi gücü her bakımdan ele geçirmiş durumda Amerika’yı! Nasıl son verecek Trump, Yahudi gücüne? Yahudilere, özellikle Amerika dışındaki Yahudilere, münhasıran da İsrail’e özel ilgi göstererek... ABD’deki Yahudi gücünü arkadan dolanıp tuş edecek Trump!

Yahudilerin vatanı yoktur. Sömürdükleri ve semirdikleri her yer vatandır onlar için. Bugün Amerika, yarın Çin. Trump ABD’den Yahudi gücünü defetmedikleri sürece ABD’nin aslâ bağımsız olamayacağından o kadar emin ki!

Trump’a suikast düzenlenmesi, ABD’deki Yahudi hegemonyasını sona erdirecek yolculuğun başlangıcı ve tetikleyicisi işlevi görecek… Trump’ı yeniden ABD başkanlığına taşıyacak düğmeye basılmış oldu Trump’a düzenlenen suikastla…

Suikast’ı Trump mı tezgâhladı? Onu, bilemem. Bildiğim tek şey, Amerikan derin devletinin Yahudi gücünün prangalarını ancak Trump’ın kırabileceğine hükmetmiş olması. Amerika’daki derin devletin Yahudilerin kontrolündeki küreselci kanadının değil, Amerika’yı kuran Amerikancı kanadının düğmeye basmasından bahsediyorum burada. İki Amerika’dan ve iki Amerika’nın iktidar savaşından söz ediyorum özellikle.

Özetle… Trump’ın yeniden ABD Başkanı seçilmesi, dünyanın kan gölüne çevrilmesini tetikleyecektir. Çünkü Amerika’ya hâkim olan Yahudi gücünün önce Amerika’yı, sonra da dünyayı yakmaktan, kan gölüne çevirmekten çekinmeyeceğini düşünüyorum. Dünyanın başına bela bunlar! İki dünya savaşını Amerika’ya hâkim olmak, Amerika’ya hâkim olarak dünyaya hâkim olmak için tezgâhlayanlar bunlar. Osmanlı’yı, önlerindeki en büyük takoz olacak yegane küresel güç olarak gördükleri Osmanlı’yı İngilizlerle el ele vererek çökertenler de bu aşağılık ruhsuz makinalaşmış Yahudi sömürgen ve semirgenler!

Bu mesele, dünyanın nereye gittiğini anlayabilmemizi sağlayacak bir zihin ve yol haritası çıkarmamıza imkân tanıyacak hayatî bir mesele olduğu için üzerinde kafa patlatmaya, bildik ezberleri yıkmaya devam edeceğiz…

Vesselâm.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yirmidortsaathaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi