Mine Köseler
Köşe Yazarı
Mine Köseler
 

Şeyh İkrime Sabri’nin ‘’Mescid-i Aksa’’ imtihanı

Geçtiğimiz hafta İran'da suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye için cuma hutbesinde dua ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan  86 yaşındaki Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri, serbest bırakılmasının ardından açıklamalarda bulunmuştu. Sabri, soruşturmanın kendisine yönelik "sahte ve yalan iddialar" etrafında döndüğünü, İsrailli yetkililere Cuma hutbesinin dini bir mesele olduğunu, tahrik içermediğini, ibadet edenlerin Mescid-i Aksa'ya sessizce girip sessizce çıktıklarını ifade ettiğini aktardı. Mescid-i Aksa İmam Hatibi İkrime Sabri: "İşgal altında Müslümanların ibadet özgürlüğü kesinlikle yok. Ben cuma hutbesinde İsmail Haniye’ye taziye diledim. Çünkü Kudüs İsmail Haniye ile iç içedir. Bu taziye, Kuran-ı Kerim’de bir ayeti kerimede geçen ve ölülerimiz için okunan bir duadan ibaretti. Bana uzaklaştırma kararını bildiren polis yetkilisine bu kararın haksız olduğunu, dini geleneklere ve ibadet özgürlüğüne aykırı olduğunu ve bu kararı tanımadığımı söyledim. Ve kararın bildirgesini imzalamayı reddettim. Mescid-i Aksa’daki her şey Filistin’i ve dünyadaki tüm Müslümanları temsil ediyor. Bu nedenle İsrail işgaline karşı etki ve baskı yapabilecek hiçbir sesin Aksa’dan çıkmasını istemiyorlar.’’   TRT’ye de ropörtaj veren Sabri Türkiye hakkında da şunları ifade etmişti: ‘’Türkiye şüphesiz ki geçmişten beri halkıyla, liderliğiyle ve hükümeti ile Filistin ile birliktedir. Bu şaşırtıcı değil, çünkü Filistin’de Türkiye’nin izleri ve kökleri bulunuyor.” Şeyh Sabri, "İstihbarat bana karşı herhangi bir suçlamayı kanıtlayamayınca, mahkeme aracılığıyla adli değil de idari bir karar çıkardılar." diyerek bir hafta boyunca Mescid-i Aksa'dan uzak tutulduğuna ve bu kararın 6 aya kadar uzatılabileceğine dikkat çekmişti. Nitekim de öyle oldu. Bugün Şeyh Sabri’nin avukatı Halit Zabarka, İsrail polisinin, Şeyh Sabri hakkında 6 ay boyunca Mescid-i Aksa'ya giriş yasağı kararı aldığını söyledi. Şeyh Sabri'nin hukuka aykırı hareket etmediğine dikkati çekerek, İsrail polisinin yükselen aşırı sağın talebi üzerine bu kararı aldığını, böyle bir kararın alınmasına ilişkin hiçbir kanuni gerekçenin olmadığını ve bunun fanatik Yahudilerin teşvikiyle alınmış bir karar olduğunu vurgulayan Zabarka, bu kararın ibadet özgürlüğüne, Mescid-i Aksa'nın kutsiyetine ve Haşimi Vesayeti'ne aykırı olduğunu ifade etti. İsrailli yetkililer Sabri’nin oturum iznini de iptal etmenin yollarını arıyor. Tabi ki bu utanç verici olaylar, gözaltılar ilk değildi. Hayatının 51 yılını Mescid-i Aksa’da imam ve hatiplik yaparak geçiren Şeyh İkrime Sabri, zaman zaman  İsrail güçleri ve fanatik Yahudi işgalcilerin hedefindeki isimdi. İsrail makamları son yıllarda Sabri’yi birden fazla kez gözaltına almış, soruşturmaya tabi tutmuştu. Mescid-i Aksa'ya girişine engel ve yurt dışına çıkış yasağı koymuştu. Aslında İkrime Sabri ile ilgili İsrail ve Ürdün yönetimini kızdıran olaylardan biri de  eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez 2015 yılı Miraç günü Mescid-i Aksa’da iken  yaşanmıştı. Mescid-i Aksa’da  Filistin’e bağlı bir yönetim olması gerekirken, Ürdün’e bağlı bir yönetim var. On bini aşkın Türk vatandaşının da Mescid-i Aksa’da bulunduğu o günü bir ropörtajında  Görmez şöyle anlatıyor:  ‘’Hutbeye çıkmak değil de mihraptan bir selam verip Türkiye’deki kardeşlerinizden selam getirdik demek istiyordum. Kudüs işgal altında gibi değil de , Kudüs ebediyyen Müslümanların mabediymiş gibi bir dil kullanmam lazım diyerek okuduğum metni kaleme aldım. Cuma namazından önce görüşmemizde  İkrime Sabri Hoca bugün hutbe sırası bende dedi.  Hutbeye çıkamayacağımı anladım. Mihraba yöneldik sünneti kıldık. Minbere doğru giderken yanıma gelip minbere buyurun dedi.Size zorluk olmasın dedim. Bana çok kızacaklarını biliyorum, vallahi sünneti kılarken çok düşündüm. Siz buradayken çıkamam ben hutbeye. Bu Selahaddin’in minberidir. Bu Sultan Selim’in minberidir. Lütfen siz çıkın dedi. Şaşırdım, buna hayır diyemem dedim ben de .’’ Mehmet Görmez, tam 22 dakika 40 saniye minberde kalarak,  Aksa’da Arapça hutbe okuyan ilk ve tek  T.C. Diyanet İşleri Başkanı unvanını kazanırken, Ürdün yönetimi de küplere binmiş, sonraki hafta ise gergin geçen Cuma namazında trajikomik olaylar yaşanmış.  Son gözaltı olayında da Fanatik Yahudiler, ev adresini ve konumunu sosyal medyada paylaşıp Mescidi Aksa İmamını hedef göstererek ,evinin bombalanması için İsrail ordusuna çağrıda bulunmuştu. Peki şimdi ne olacak? Şeyh İkrime Sabri 6 ay boyunca Mescid-i Aksa’ya giremeyecek. Bu İkrime Sabri için ilk ayrılık değil ki. Daha nice alimler bu konuda imtihan yaşayacak?  Umudu kaybetmemek gerekiyor. İnşallah en kısa zamanda Filistin özgürlüğüne kavuşsa, 76 yıldır yaşanan soykırım bitse, masum çocuklar ölmese, din kardeşlerimiz Mescid-i Aksa’da her vakit dilediği gibi namaz kılsa. Bize de gidip görmek nasip olsa. Hayali bile cihana bedel. Ama hayal olarak kalmaması gereken hayati bir önem taşıyor. El- Muktedir olan Allah, İslam dünyasının kanayan yarasının iyileştiği günleri bizlere göstersin. Hem de bir an önce inşallah. Dualarımız ve gönlümüz Filistinli kardeşlerimizle...    
Ekleme Tarihi: 08 Ağustos 2024 - Perşembe
Mine Köseler

Şeyh İkrime Sabri’nin ‘’Mescid-i Aksa’’ imtihanı

Geçtiğimiz hafta İran'da suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye için cuma hutbesinde dua ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan  86 yaşındaki Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri, serbest bırakılmasının ardından açıklamalarda bulunmuştu. Sabri, soruşturmanın kendisine yönelik "sahte ve yalan iddialar" etrafında döndüğünü, İsrailli yetkililere Cuma hutbesinin dini bir mesele olduğunu, tahrik içermediğini, ibadet edenlerin Mescid-i Aksa'ya sessizce girip sessizce çıktıklarını ifade ettiğini aktardı.

Mescid-i Aksa İmam Hatibi İkrime Sabri: "İşgal altında Müslümanların ibadet özgürlüğü kesinlikle yok. Ben cuma hutbesinde İsmail Haniye’ye taziye diledim. Çünkü Kudüs İsmail Haniye ile iç içedir. Bu taziye, Kuran-ı Kerim’de bir ayeti kerimede geçen ve ölülerimiz için okunan bir duadan ibaretti. Bana uzaklaştırma kararını bildiren polis yetkilisine bu kararın haksız olduğunu, dini geleneklere ve ibadet özgürlüğüne aykırı olduğunu ve bu kararı tanımadığımı söyledim. Ve kararın bildirgesini imzalamayı reddettim. Mescid-i Aksa’daki her şey Filistin’i ve dünyadaki tüm Müslümanları temsil ediyor. Bu nedenle İsrail işgaline karşı etki ve baskı yapabilecek hiçbir sesin Aksa’dan çıkmasını istemiyorlar.’’

 

TRT’ye de ropörtaj veren Sabri Türkiye hakkında da şunları ifade etmişti: ‘’Türkiye şüphesiz ki geçmişten beri halkıyla, liderliğiyle ve hükümeti ile Filistin ile birliktedir. Bu şaşırtıcı değil, çünkü Filistin’de Türkiye’nin izleri ve kökleri bulunuyor.”

Şeyh Sabri, "İstihbarat bana karşı herhangi bir suçlamayı kanıtlayamayınca, mahkeme aracılığıyla adli değil de idari bir karar çıkardılar." diyerek bir hafta boyunca Mescid-i Aksa'dan uzak tutulduğuna ve bu kararın 6 aya kadar uzatılabileceğine dikkat çekmişti. Nitekim de öyle oldu. Bugün Şeyh Sabri’nin avukatı Halit Zabarka, İsrail polisinin, Şeyh Sabri hakkında 6 ay boyunca Mescid-i Aksa'ya giriş yasağı kararı aldığını söyledi. Şeyh Sabri'nin hukuka aykırı hareket etmediğine dikkati çekerek, İsrail polisinin yükselen aşırı sağın talebi üzerine bu kararı aldığını, böyle bir kararın alınmasına ilişkin hiçbir kanuni gerekçenin olmadığını ve bunun fanatik Yahudilerin teşvikiyle alınmış bir karar olduğunu vurgulayan Zabarka, bu kararın ibadet özgürlüğüne, Mescid-i Aksa'nın kutsiyetine ve Haşimi Vesayeti'ne aykırı olduğunu ifade etti. İsrailli yetkililer Sabri’nin oturum iznini de iptal etmenin yollarını arıyor.

Tabi ki bu utanç verici olaylar, gözaltılar ilk değildi. Hayatının 51 yılını Mescid-i Aksa’da imam ve hatiplik yaparak geçiren Şeyh İkrime Sabri, zaman zaman  İsrail güçleri ve fanatik Yahudi işgalcilerin hedefindeki isimdi. İsrail makamları son yıllarda Sabri’yi birden fazla kez gözaltına almış, soruşturmaya tabi tutmuştu. Mescid-i Aksa'ya girişine engel ve yurt dışına çıkış yasağı koymuştu.

Aslında İkrime Sabri ile ilgili İsrail ve Ürdün yönetimini kızdıran olaylardan biri de  eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez 2015 yılı Miraç günü Mescid-i Aksa’da iken  yaşanmıştı. Mescid-i Aksa’da  Filistin’e bağlı bir yönetim olması gerekirken, Ürdün’e bağlı bir yönetim var. On bini aşkın Türk vatandaşının da Mescid-i Aksa’da bulunduğu o günü bir ropörtajında  Görmez şöyle anlatıyor:  ‘’Hutbeye çıkmak değil de mihraptan bir selam verip Türkiye’deki kardeşlerinizden selam getirdik demek istiyordum. Kudüs işgal altında gibi değil de , Kudüs ebediyyen Müslümanların mabediymiş gibi bir dil kullanmam lazım diyerek okuduğum metni kaleme aldım. Cuma namazından önce görüşmemizde  İkrime Sabri Hoca bugün hutbe sırası bende dedi.  Hutbeye çıkamayacağımı anladım. Mihraba yöneldik sünneti kıldık. Minbere doğru giderken yanıma gelip minbere buyurun dedi.Size zorluk olmasın dedim. Bana çok kızacaklarını biliyorum, vallahi sünneti kılarken çok düşündüm. Siz buradayken çıkamam ben hutbeye. Bu Selahaddin’in minberidir. Bu Sultan Selim’in minberidir. Lütfen siz çıkın dedi. Şaşırdım, buna hayır diyemem dedim ben de .’’

Mehmet Görmez, tam 22 dakika 40 saniye minberde kalarak,  Aksa’da Arapça hutbe okuyan ilk ve tek  T.C. Diyanet İşleri Başkanı unvanını kazanırken, Ürdün yönetimi de küplere binmiş, sonraki hafta ise gergin geçen Cuma namazında trajikomik olaylar yaşanmış.

 Son gözaltı olayında da Fanatik Yahudiler, ev adresini ve konumunu sosyal medyada paylaşıp Mescidi Aksa İmamını hedef göstererek ,evinin bombalanması için İsrail ordusuna çağrıda bulunmuştu.

Peki şimdi ne olacak? Şeyh İkrime Sabri 6 ay boyunca Mescid-i Aksa’ya giremeyecek. Bu İkrime Sabri için ilk ayrılık değil ki. Daha nice alimler bu konuda imtihan yaşayacak?

 Umudu kaybetmemek gerekiyor. İnşallah en kısa zamanda Filistin özgürlüğüne kavuşsa, 76 yıldır yaşanan soykırım bitse, masum çocuklar ölmese, din kardeşlerimiz Mescid-i Aksa’da her vakit dilediği gibi namaz kılsa. Bize de gidip görmek nasip olsa. Hayali bile cihana bedel. Ama hayal olarak kalmaması gereken hayati bir önem taşıyor. El- Muktedir olan Allah, İslam dünyasının kanayan yarasının iyileştiği günleri bizlere göstersin. Hem de bir an önce inşallah. Dualarımız ve gönlümüz Filistinli kardeşlerimizle...

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yirmidortsaathaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi