İlk kitabım olan "Mamak Zindanlarında Bir Akıncı: Tarihe Notlar" kitabımı yazdığımda, merhum Prof. Dr. Arif Ersoy beni tebrik etmiş ve unutulmaz bir cümle kurmuştu: "Kitap yazma cesaretinden dolayı seni tebrik ederim." Ne demek bu, hocam, dediğimde ise; "Kitap yazmak çok zor ve çok sorumluluk gerektiren bir iş. Kitapta yazdığınız bir konu eğer doğru değilse ve yanılmışsanız, kitabı değiştirmek mümkün değildir! Sonraki baskılarda değiştirseniz de, yanlış baskıyı okuyanlar yanlış bilgilendirilmiş olurlar." Gerçekten de öyledir, kitap yazmak çok zor ve sorumluluk gerektiren bir iştir. Kitap yazma cesaretini gösterenleri tebrik ederim.   Hediyeleşmek! Çocuklarımıza ve dostlarımıza kitap hediye etmeli ve bunu gelenek haline getirmeliyiz. Kitaptan daha güzel bir hediye olamaz!   Türkiye maalesef okuma oranları bakımından dünya ortalamasının çok altındadır. Okumak yerine konuşmayı seven bir milletiz. Malumat ile bilgi birbirine karışır ve maalesef bilgi kıymetsizleştiği gibi etkisizleşir de.   Geçtiğimiz aylarda bazı yazar dostlarımız kitaplarını bana gönderme lütfunda bulundular. Kendilerine çok teşekkür ederim. Teşekkür ve kitaplar hakkında özet değerlendirmemin gecikmesi tamamen Türkiye ve dünya gündemi ile ilgilidir. Kitaplarını gönderen dostların bazılarını zikredeceğim. Diğer dostlarımızın kitapları ile ilgili değerlendirmemi daha sonra yapmak istiyorum.   Kitap gönderenler:   Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan hocamın "Kirlenmenin Boyutları" isimli kitabı: Nazif hoca dünyada kirlenmeyi eşya, çevre ve insanın ruhen kirlenmesini veciz bir şekilde anlatmış. Kirlenmenin başlangıcını insanın kirlenmesi, kültür kirlenmesi ve insan ruhunun kirlenmesi olarak ele almış. Kültür kirlenmesi ile başlanması gerektiğine işaret etmiş.   Prof. Dr. Ertuğrul Yaman hocamın "Uzlaşma Kültürü" adlı kitabı: Dijital çağın uzlaşma kültürünün yok olmasına sebep olduğunu anlatan Ertuğrul hocam, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin insan ilişkilerini belirler hale geldiğine vurgu yaparak dilin ve eğitimin önemini vurgulamış. "İnsan olarak en asli işimiz, yine insan kalmak, her iki dünyayı doğru anlamlandırıp ebedi hayata geçiş yapmak olmalıdır" demiştir.   Oktay İnan dostumun "Soykırımlar" kitabı: Batılı ülkelerin soykırımcı sömürgeci emperyalist gücü üstün tutan zihniyetini örnekleriyle deşifre eden Oktay İnan, batının medeniyet yutturmacasını tersine çevirmiştir. Kitap, batının yakın tarihini kirli olduğunu gün yüzüne çıkarmıştır.   Nur Muhammet Kurban'ın gönderdiği üç kitap: "Doğu Türkistan Araştırmaları-1 Şahıslar" kitabında, Doğu Türkistan'da yaşamış Türk önder şahsiyetleri anlatmış. "Türkistan Coğrafyasında Çağdaş Dönem Ku’an Çalışmaları" adlı kitabında ise İslamın anlaşılması ve önündeki engelleri ele almış.   Doç. Dr. Süleyman Akdemir ve Süleyman Karagül tarafından hazırlanan "Yeni Anayasaya Geçiş Önerisi - Anayasal Sistemde Ortak Görüş Arayışı" kitabı: Hukuk sisteminin kanun sistemine dönüşmesine çözüm önerileri sunan bu çalışma, anlaşılır ve uygulanabilir çözümler sunmaktadır. Kitabın Anayasa hocalarına, hukukçulara ve kanun koyuculara önerilmesi gerektiği vurgulanmıştır.   Merhum Süleyman Karagül'ün adını yaşatan "İzmir Akevler" grubunun çalışmalarına da değinilmiş. Adil Düzen çalışmaları içinde Kur’an tefsiri, İslamın ekonomik modeli, İslam hukuku gibi konularda önemli çalışmalar yürütüldüğü belirtilmiştir.   Kitaplarla ilgili kısa değerlendirmemi sizlerle paylaşmak ve yazarlara teşekkürlerimi sunmak istedim.   Yazmak çok zor, çok önemlidir! Büyük emeklerle yazılan kitapları okumak, bir bakıma yazarlara olan şükran borcumuzdur. En değerli hediye kitaptır!   Vesselam.