Serdar ARSEVEN
Köşe Yazarı
Serdar ARSEVEN
 

İTÖ'yü durdurmak!..

İsrail Terör Örgütü’nün (İTÖ), ülkemiz dahil bölgeyi yakmak için elinden geleni yapacağı ortada. Bunu yapabilir mi? Bizi de yakabilir mi? BM’nin beşli çetesinin tam desteğini arkasına alan İsrail Terör Örgütü’nü durdurmak, insanlık vazifesi! Beşli çete… ABD, İngiltere ve Fransa alenen destek veriyor zaten İTÖ’ye. Rusya ve Çin ekonomileri de, Siyonizm’e bağımlı. Bu iki güç İsrail terörüne karşı olsaydı, olabilseydi, İTÖ bu kadar pervasız olamazdı. Şu anda tamamen kuşatılmış durumdayız. ABD üslerini gösteren bölge haritaları, halimizi ortaya koyuyor. Güneyimizdeki Suriye ile Irak, birer “devlet” sayılamazlar. Zaten “pek” sayılmazlardı, şimdi hiç sayılmazlar! Oralar İTÖ tarafından çoktan halledildi. Hatta… Milli Güvenlik Kurulu’muzun izin verilmeyeceğini ilân ettiği “teröristan” çoktan kuruldu, iş “tam resmiyet kazandırmaya” kaldı. Türkiye, oldu bittilere “sınır ötesi operasyonlarla” direndi… Tek başına direndi ama, nereye kadar? Memleketimin başındaki dert büyük. O kadar büyük ki… PKK uzantıları, Milletin Meclisi’nde “teröristbaşı propagandası” yapabiliyor. Kendisini bölmek istediklerini ilan edenlere “bu kadar müsamahakâr” bir “kamu otoritesi” başka hiçbir yerde yoktur herhalde! Öte yandan… Mısır, Sisi Darbesi ile tamamen Siyonizm’in eline geçti. Suudi Arabistan, Trump’ın “küre etrafında” toplamasıyla tamamen Suudi Amerika oldu. Körfez ülkeleri de böyle. İran derseniz, İsrail’le aynı ipteki cambaz. Tam Doğumuzdaki büyük tehdit. İran’a “sıcak” bakan bizim yerlilerin bile en iyimser yorumlarına göre “karizması baştan aşağı çizilmiş bir aciz güç!” İran, bu zorlu günleri aşacak ve yaptığına yapacağına pişman edecekmiş İsrail’i. Görelim!.. ATEŞ HATTI! Batı tarafında, Yunanistan’a verdiğimiz adalar ABD-İsrail’in silah deposu. Lozan’a uyan bir tek biziz. Oralar, “Uluslararası Hukuk” filan tanımaz kirli ittifak tarafından Türkiye’ye karşı feci halde silahlandırıldı. Batı Trakya’ya yerleştirilen ağır silahların namluları da bize dönük. Rusya… Şimdilik, “mecburiyetler”den dolayı kötü değil ilişkiler. Yarın ne olur? Rusya, PKK Terör Örgütü’ne “icabında” kucak açanlardan. Bakmışsınız, “teröristan”a alenen destek verenlerden olmuş! x Bizdeki ekonominin durumu da, hayli “kritik” malûm. “Osman Kavala serbest bırakılmalı. Onu içeride tutmanın Türkiye’ye ne yararı var sanki!” yollu yazılar, İktidara en yakın yazardan sadır olmuştu malûm. En milliyetçilerden bir vekil de, bu konuda hayli mesai sarf edenlerden. Sebep? Osman Kavala, Can Atalay mevzuları yüzünden Avrupa’dan atılırsak iyi mi olur yani? İyi olmaz!.. Sayın Devlet Bahçeli ve kurmayları, “Ya Avrupa Konseyi'nden atılırsak?” korkusu pompalayanlara sert çıkıyor. Beka meselesi bakımından, kritik nokta. Öte yandan, ekonominin toparlanması için “dışarıdan gelecek kaynaklara” ihtiyaç var. Şer odakları bizi “gri listelere” sokup çıkartıyor… Notumuzu düşürüp, artırıyor! Ekonomi Yönetimi, düze çıkmanın “Batı” ile yeniden, (Tıpkı Ali Babacan döneminde olduğu gibi) iyi ilişkiler kurmaktan geçtiğini düşünüyor. Ve… Dışışleri Bakanı Hakan Fidan, Refah Sınır Kapısı’ndan sesleniyor: “An itibarı ile Refah Sınır Kapısı trafiğe kapatılmış durumda. Bize verilen bilgiye göre buradan şu anda kamyonlar gitmiyor, Kerem Şalom’a yönlendiriliyor. Orada da günde 25 civarında kamyon ancak geçebiliyor, bu da çok az bir rakam. Gazze’de, çoğu çocuk, kadın 40 bin kişi şehit edildi. Çok ciddi ilaç ve tıbbi malzeme eksikliği var. Buradan bütün insanlığa sesleniyorum: Eğer bu katliamı hep beraber durdurmazsak, insanlık olarak bu katliamın ortağı olacağız!” X “İnsanlık olarak!” Sayın Hakan Fidan’ın da yüreği yanıyor, bizim de. Bosna’da, Avrupa’nın ortasında soykırım yapan Haçlı İttifakı’nı o günkü şartlarda püskürtebilmiştik. Bugün durum çok daha zor. Türkiye, kapasitesini zorlayarak destek vermeye çalışıyor. Bizde de, politika bölük pörçük. Hard muhalefet, topyekûn "hattı müdafaa" fikrinde. Yani… Karışmayalım Arapların işine, zihniyeti. Aynı zihniyet, “sınır ötesi operasyonlara”, HDP-DEM ile birlikte “hayır” demişti, malûm. Onlara göre, Mavi Vatan “masal”! Onlara göre Cumhurbaşkanı Erdoğan iç politikada sıkıştıkça “Filistin Meselesi”ne sığınıyor!.. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Milli Güvenlik yaklaşımı ise… “Böyle giderse, Türkiye de tehlikeye düşer!” şeklinde. Hard muhalefet, ya tehlikenin farkında değil… Ya da… Ya da… Bilmem ki ne demeli!.. X Biz… Sıkıntıdayız. Bir “olimpiyat meselesi”ni bile yüzümüze gözümüze bulaştırıyoruz!.. Başıboş köpekler meselesi bile, çarşafa dolanıyor. Nüfus artışımız dibe çakılmış vaziyette; Cumhurbaşkanı, durumu “varoluşsal tehdit” olarak nitelendiriyor. Hızla yaşlanıyoruz, hızla boşanıyoruz, hızla hissizleşiyoruz… Sayın Erdoğan’ın verdiği emirlerin aşağıda “savsaklandığına” dair kanaat de gittikçe yaygınlaşıyor. x Bir çıkış yolu… Bir “aydınlar” hareketi. Bir “Yerli ve Milli Aydınlar” hareketi. Siyasi iktidarı gerektiğinde ikaz etmekten çekinmeyen, millette karşılığı olan, şuurlu, Yerli ve Milli Aydınlar… “Dahilde ambargolarla karşı karşıya bulunan Yerli ve Milli Aydınlar!” X Onlar öne çıkmazsa… Sıkıntı.
Ekleme Tarihi: 06 Ağustos 2024 - Salı
Serdar ARSEVEN

İTÖ'yü durdurmak!..

İsrail Terör Örgütü’nün (İTÖ), ülkemiz dahil bölgeyi yakmak için elinden geleni yapacağı ortada.

Bunu yapabilir mi?

Bizi de yakabilir mi?

BM’nin beşli çetesinin tam desteğini arkasına alan İsrail Terör Örgütü’nü durdurmak, insanlık vazifesi!

Beşli çete…

ABD, İngiltere ve Fransa alenen destek veriyor zaten İTÖ’ye.

Rusya ve Çin ekonomileri de, Siyonizm’e bağımlı.

Bu iki güç İsrail terörüne karşı olsaydı, olabilseydi, İTÖ bu kadar pervasız olamazdı.

Şu anda tamamen kuşatılmış durumdayız.

ABD üslerini gösteren bölge haritaları, halimizi ortaya koyuyor.

Güneyimizdeki Suriye ile Irak, birer “devlet” sayılamazlar.

Zaten “pek” sayılmazlardı, şimdi hiç sayılmazlar!

Oralar İTÖ tarafından çoktan halledildi.

Hatta…

Milli Güvenlik Kurulu’muzun izin verilmeyeceğini ilân ettiği “teröristan” çoktan kuruldu, iş “tam resmiyet kazandırmaya” kaldı.

Türkiye, oldu bittilere “sınır ötesi operasyonlarla” direndi…

Tek başına direndi ama, nereye kadar?

Memleketimin başındaki dert büyük.

O kadar büyük ki…

PKK uzantıları, Milletin Meclisi’nde “teröristbaşı propagandası” yapabiliyor.

Kendisini bölmek istediklerini ilan edenlere “bu kadar müsamahakâr” bir “kamu otoritesi” başka hiçbir yerde yoktur herhalde!

Öte yandan…

Mısır, Sisi Darbesi ile tamamen Siyonizm’in eline geçti.

Suudi Arabistan, Trump’ın “küre etrafında” toplamasıyla tamamen Suudi Amerika oldu.

Körfez ülkeleri de böyle.

İran derseniz, İsrail’le aynı ipteki cambaz.

Tam Doğumuzdaki büyük tehdit.

İran’a “sıcak” bakan bizim yerlilerin bile en iyimser yorumlarına göre “karizması baştan aşağı çizilmiş bir aciz güç!”

İran, bu zorlu günleri aşacak ve yaptığına yapacağına pişman edecekmiş İsrail’i.

Görelim!..

ATEŞ HATTI!

Batı tarafında, Yunanistan’a verdiğimiz adalar ABD-İsrail’in silah deposu.

Lozan’a uyan bir tek biziz. Oralar, “Uluslararası Hukuk” filan tanımaz kirli ittifak tarafından Türkiye’ye karşı feci halde silahlandırıldı.

Batı Trakya’ya yerleştirilen ağır silahların namluları da bize dönük.

Rusya…

Şimdilik, “mecburiyetler”den dolayı kötü değil ilişkiler.

Yarın ne olur?

Rusya, PKK Terör Örgütü’ne “icabında” kucak açanlardan.

Bakmışsınız, “teröristan”a alenen destek verenlerden olmuş!

x

Bizdeki ekonominin durumu da, hayli “kritik” malûm.

“Osman Kavala serbest bırakılmalı. Onu içeride tutmanın Türkiye’ye ne yararı var sanki!” yollu yazılar, İktidara en yakın yazardan sadır olmuştu malûm.

En milliyetçilerden bir vekil de, bu konuda hayli mesai sarf edenlerden.

Sebep?

Osman Kavala, Can Atalay mevzuları yüzünden Avrupa’dan atılırsak iyi mi olur yani?

İyi olmaz!..

Sayın Devlet Bahçeli ve kurmayları, “Ya Avrupa Konseyi'nden atılırsak?” korkusu pompalayanlara sert çıkıyor.

Beka meselesi bakımından, kritik nokta.

Öte yandan, ekonominin toparlanması için “dışarıdan gelecek kaynaklara” ihtiyaç var.

Şer odakları bizi “gri listelere” sokup çıkartıyor…

Notumuzu düşürüp, artırıyor!

Ekonomi Yönetimi, düze çıkmanın “Batı” ile yeniden, (Tıpkı Ali Babacan döneminde olduğu gibi) iyi ilişkiler kurmaktan geçtiğini düşünüyor.

Ve…

Dışışleri Bakanı Hakan Fidan, Refah Sınır Kapısı’ndan sesleniyor:

“An itibarı ile Refah Sınır Kapısı trafiğe kapatılmış durumda. Bize verilen bilgiye göre buradan şu anda kamyonlar gitmiyor, Kerem Şalom’a yönlendiriliyor. Orada da günde 25 civarında kamyon ancak geçebiliyor, bu da çok az bir rakam. Gazze’de, çoğu çocuk, kadın 40 bin kişi şehit edildi. Çok ciddi ilaç ve tıbbi malzeme eksikliği var. Buradan bütün insanlığa sesleniyorum: Eğer bu katliamı hep beraber durdurmazsak, insanlık olarak bu katliamın ortağı olacağız!”

X

“İnsanlık olarak!”

Sayın Hakan Fidan’ın da yüreği yanıyor, bizim de.

Bosna’da, Avrupa’nın ortasında soykırım yapan Haçlı İttifakı’nı o günkü şartlarda püskürtebilmiştik.

Bugün durum çok daha zor.

Türkiye, kapasitesini zorlayarak destek vermeye çalışıyor.

Bizde de, politika bölük pörçük.

Hard muhalefet, topyekûn "hattı müdafaa" fikrinde.

Yani…

Karışmayalım Arapların işine, zihniyeti.

Aynı zihniyet, “sınır ötesi operasyonlara”, HDP-DEM ile birlikte “hayır” demişti, malûm.

Onlara göre, Mavi Vatan “masal”!

Onlara göre Cumhurbaşkanı Erdoğan iç politikada sıkıştıkça “Filistin Meselesi”ne sığınıyor!..

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Milli Güvenlik yaklaşımı ise…

“Böyle giderse, Türkiye de tehlikeye düşer!” şeklinde.

Hard muhalefet, ya tehlikenin farkında değil…

Ya da…

Ya da…

Bilmem ki ne demeli!..

X

Biz…

Sıkıntıdayız.

Bir “olimpiyat meselesi”ni bile yüzümüze gözümüze bulaştırıyoruz!..

Başıboş köpekler meselesi bile, çarşafa dolanıyor.

Nüfus artışımız dibe çakılmış vaziyette; Cumhurbaşkanı, durumu “varoluşsal tehdit” olarak nitelendiriyor.

Hızla yaşlanıyoruz, hızla boşanıyoruz, hızla hissizleşiyoruz…

Sayın Erdoğan’ın verdiği emirlerin aşağıda “savsaklandığına” dair kanaat de gittikçe yaygınlaşıyor.

x

Bir çıkış yolu…

Bir “aydınlar” hareketi.

Bir “Yerli ve Milli Aydınlar” hareketi.

Siyasi iktidarı gerektiğinde ikaz etmekten çekinmeyen, millette karşılığı olan, şuurlu, Yerli ve Milli Aydınlar…

“Dahilde ambargolarla karşı karşıya bulunan Yerli ve Milli Aydınlar!”

X

Onlar öne çıkmazsa…

Sıkıntı.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yirmidortsaathaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi