Sosyal medyada her gün ölüyordu, bu sefer gerçekten öldü!
Milyonlarca “beddua”nın yüküyle hesap vermeye daha doğrusu verememeye gitti, diyorum.
Belki de çoktan öldü de, ölümünü şimdi açıkladılar, bir şeyleri ayarlayana kadar beklettiler cesedini!
xxx
Milyonlarca beddua.
O kadar büyük zararlar verdi ki memlekete, saymakla bitmez.
Nice şehit, nice gazi, nice maddi kayıp, nice huzursuzluk.
Güven duygumuzu yedi, bitirdi; artık herkes “birbirinden şüphelenir” oldu.
“Zaman” diyemez olduk, “hizmet” diyemez olduk, “hoşgörü” diyemez olduk…
Muhabir arkadaşlara, “Aman görüş aldığın kişiye dikkat et, FETÖ’cü çıkmasın!” deyip durur olduk.
PKK Terör Örgütü ile mücadelemize bile uzun yıllar sonra üstesinden gelebildiğimiz darbeler vurdu FETÖ.
İzlerin iyice birbirine karıştığı ortamda, kurumlar da birbirlerinin ayağına bastı.
Zamanın İstihbarat Teşkilâtı, ne hallerdeydi, bilirsiniz…
Ne zaman ki, temizlik yapıldı o zaman elebaşıları teker teker ele geçirildi, etkisiz hale getirildi.
Xxx
Evet…
Öyle gitti…
Büyük yüklerle taşınamaz, hesabı verilemez yüklerle.
Ölüm haberi gelir gelmez, “FETÖ bundan sonra ne yapar?” soruları geldi televizyonlardan.
Çıktık kanaatimizi söyledik:
“Beyin ölümü zaten gerçekleşmişti. Birkaç sözde gazetecinin ortasında, ölü gibi durdurulmuştu, o görüntüyü hatırlayın.
Sorusuz, konuşmasız bir görüntü.