İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Bir operasyonla karşı karşıyayız!” diyor.
“Partimin iç işlerine karışılıyor.” diyor.
Hatta…
“Ben bu konularda idmanlıyım, bu durumu 1997’de, Doğru Yol Partisi’nde yaşadık!” diyor.
O operasyon, 28 Şubat Operasyonu!
Post Modern Darbe!..
Bu son cümle çok mânidar.
Sayın Akşener, Rahmetli Erbakan Hoca’nın başında bulunduğu 54. Cumhuriyet Hükümeti’nin, 28 Şubatçılar tarafından yıkıldığı günlere atıfta bulunuyor nedense!
Neler olmuştu o günlerde?
Rahmetli Erbakan’ın Refah Partisi, dimdik ayakta durmuştu ama Tansu Çiller’in başında bulunduğu Doğru Yol Partisi fena halde dağıtılmıştı.
Nasıl dağıtılmıştı?
O dönemde bu konular hakkında nice gündem oluşturan habere imza atmış bir Gazeteci olarak hatırlatayım:
Bu işlerde her türlü “illegal” yöntem kullanılmıştı.
Tehditler, şantajlar, para, pul…
O dönemde istifaya zorlanan vekillerden bazıları yıllar sonra konuşma cesaretini buldu, başlarına nelerin getirildiğini, hangi tehditlerde karşı karşıya bırakıldıklarını açıkladı.
“O dönemlerde içi para dolu çantalar da devredeydi” iddiası bile gündeme geldi.
“Operasyona” katılanlara büyük makamlar vaat edildi, bazıları da gerçekten de oturdu o makamlara!
Yaşı yetenler bilir, yetmeyenler öğrenebilir:
Rahmetli Erbakan Hoca’nın başında bulunduğu koalisyon, iktidara gelişinin ilk altı ayında muazzam bir performans göstermişti.
Refah Yol iktidara gelene kadar, kamu ile darbeciler, tefeciler, kartel medyası ve “bilmem kaçlı çete” denilen yapılar arasında tıkır tıkır işleyen “hortumlama” mekanizmaları gündemdeydi.
Rahmetli Erbakan Hoca, “havuz sistemi”ni getirdi, hortumları kesti, milletin kaynaklarını üretime ve emekçiye, emekliye yönlendirdi.
Enflasyonu azdırmadan, hazineyi borçlandırmadan, bütün emekçilere, emeklilere çok güzel maaş zamları verdi, denk bütçeye ulaştı…
Vatandaşın gidişâttan çok memnun olduğunu gören darbeciler de, “Bunlar ekonomide çok başarılılar, böyle giderse 2005’te tek başına iktidara gelirler. Bu duruma bir an evvel müdahale etmeliyiz!” özetli raporlar hazırladı.
Menfaat şebekeleri harekete geçti.
Altı aylık güzel gidişin ardından, darbecilerin müdahalelerinden dolayı ortalık karıştı.
O müdahalelerden biri de, koalisyonun “yumuşak karnı” niteliğindeki DYP üzerineydi.
Sayın Akşener’in, bugün, “Partimize operasyon çekiliyor!” diye şikâyet ederken verdiği örnek:
“Post Modern” Darbe!..
Bunları zamanında yaşamışlar, yine yaşıyorlarmış…
Ne alâkası varsa!
Savaşa hazırlarmış…
Zamanında, 28 Şubat darbecilerinin operasyonlarına maruz bırakıldıkları için “idmanlı”ymışlar!..
Bu misal, 28 misali, ne kadar dikkat çekici değil mi?
Sayın Akşener, “Bizim ittifak bir proje ittifakı”dır demişti ya, “Masa İttifakı” için…
Nasıl bir “proje”ydi bu?
Bugün “Bize operasyon çekiliyor!” diyen ve “savaş”tan bile bahseden, “operasyonu” tarif için de “28 Şubatçıların DYP’yi dağıtmak suretiyle Refah Yol iktidarını devirmesi” misaline başvuran Sayın Akşener, bu “proje”nin ne kadarına hâkimdi?
Büyük bir öfkeyle terk ettiği masaya döndüğü için pişman olduğunu başına vura vura dile getiren Sayın Akşener’in başka pişmanlıkları da var mı?
Mesela…
Başa dönse, Millet İttifakı denilen yapıda yer alır mıydı?
Sayın Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Adayı olmasına hep karşı çıktığını, masada hep yalnız kaldığını, hatta masadan kovulduğunu, kovulmasına rağmen geri döndüğünü söylüyor ya…
Böyle bir tavırla karşılaşmasaydı…
Kendisinin öne çıkarttığı isimlerden, mesela, bugün “itham ettiği kişi” (ya da kişilerden biri) Cumhurbaşkanı Adayı olsaydı…
Ve seçimi kazansaydı…
Cumhurbaşkanı olsaydı…
Ne olacaktı?
Bugün neler yaşayacaktı memleket?
X
Sayın Akşener…
Siz bu ülkenin başına kimi, kimleri getirmek için uğraştınız?
Başa getirmek için uğraştıklarınızı, bugün partinize operasyon yapmakla mı suçluyorsunuz?
Bugün…
İçinde bulunduğunuz durumu, karşı karşıya bırakıldığınızı iddia ettiğiniz “operasyon”u tarif için 28 Şubat günlerine dönerken…
Aslında ne demek istiyorsunuz?
Bir eski vekilinizin dediği gibi….
“Seçimi iyi ki Sayın Erdoğan kazanmış, Allah bu memleketi korumuş!” mu demek istiyorsunuz?..