Akit TV Canlı Yayını’nda dile getirdiğim teklif çok ilgi çekti. Kıymetli Milat Okuyucuları da bu teklifi yazıya dökmemi istedi. Boyun kıldan ince. Teklifim, bütün yerli ve milli medya organlarının “Gazze’deki Siyonist Soykırımı” destekleyen markaların reklamlarını boykot etmeleri!.. Bütün “Siyonist Markalara” ambargo uygulamaları!.. Onların reklamlarına yer vermemeleri. Bu teklifimi şöyle dile getiriyorum: Bir vakitler, MÜSİAD öncülüğünde “duyarlı medya” toplantıları yapardık. O “karanlık” 28 Şubat günlerinde, dönemin MÜSİAD Başkanı Erol Yarar ile Genel Sekreteri, şimdiki Ticaret Bakanı Ömer Bolat böyle bir “hayırlı” işe vesile olmuştu. Bizler… “Duyarlı Medya” yöneticileri olarak, MÜSİAD’ın ev sahipliğinde bir araya gelir, gündemi değerlendirir ve 28 Şubat zihniyeti ile mücadelede “ortak stratejiler” belirleme imkânının olup olmadığını tartışırdık. Aramızdaki sıkıntıları da konuşur, varsa karşılıklı yanlış anlamalar, gidermeye çalışırdık. Orada alınabilen karar yoktu ama, “duyarlı medya” toplantıları hepten faydasız da değildi. Hangi gazeteler, televizyonlar vardı derseniz… Hatırlayabildiğim kadarıyla; Akit, Yeni Şafak, Türkiye, Milli Gazete, Kanal 7. “Duyarlı Medya.” Sabah, Milliyet, Hürriyet, ATV… Bunlar o zamanlarda “Kartel Medyası” içinde yer alıyordu. 28 Şubatçılara tam destek veren medya organları… Şimdi durum çok farklı; Hürriyet, Milliyet, Kanal D, ATV… “Yerli ve Milli” tarafta! X O günden bu yana, medyamız çok değişti. Neler oldu neler… Şimdi… Mesela… Yine MÜSİAD öncülüğünde “Duyarlı” ya da “Yerli ve Milli Medya” buluşmaları gerçekleştirilecek olsa… Ya da… Medya ile ilgili bir “sivil toplum örgütü” tarafından düzenlense böyle bir etkinlik…. Hangi televizyonları ve gazeteleri davet etmek lâzım? Yerli ve Milli Medya?.. “Duyarlı” Medya? Ne kadarı, ne kadar duyarlı? Neyse bunları tartışmayalım… Ve teklifimize gelelim… “Duyarlı Medya”nın yöneticileri buluşsa… Ve… Siyonist Soykırım’ın bütün rezilliğiyle devam ettiği… İsrail Terörü’nün iyice yaygınlaştığı ve Türkiye’yi de doğrudan tehdit eder hale geldiği bu süreçte… Bir karar alsa ve bunu kamuoyuna ilân etse: “Bizim medya organlarımızın hiçbirinde Siyonist Markaların reklamlarına yer verilmeyecektir!” X Siyonist Markaları biliyorsunuz… Sosyal medyada boy boy listeler var. Bazı Siyonist internet siteleri de “destek verilmesi gereken markalar” diye, isim isim sıralıyor bunları. Sokaktaki vatandaşların önemli bir bölümü, “kişisel” olarak katılıyor boykotlara… Muhtereme Validem, listeyi almış, teker teker ürün seçiyor, “Aman, kuruşum gitmesin bunlara!” diyerek. Geçenlerde, “o ürünlerden” birini kullanan bir yakınımızı epeyce haşladığını gördüm: Tabii, sokaktaki vatandaşın yapabilecekleri sınırlı. Esas sorumluluk alması gerekenler, bizleriz… Yani… Medya organlarınının yöneticileri… Burada bir “tavır” ortaklığına ihtiyaç var. X Ben bu teklifi gündeme getirdim ya… Birileri, “Abi, iyi diyorsun hoş diyorsun ama, Siyonist ürünlerin reklamlarına ambargo konulması halinde birçok medya organı batar!” dedi. Reklam pastasının neredeyse tamamını “bu markaların” verdikleri ilanlar oluşturuyormuş… Doğru mu? Yani… “Siyonist Markaların” reklamlarına ambargo konulması halinde… Birçok “yerli ve milli medya markası” batar mı? Bu soruya “Evet, batar!” cevabını veriyorsak… Neyi konuşuyoruz ki biz!.. “Dur hele, yavaş yavaş… Bizimkiler almasın da o reklamları, Siyonistlerin parası, başkalarına mı getsin! Hele, sabret, bir 25 sene geçsin… O markaların yerine kendi markalarımızı oluşturalım… En güçlü, en bilinir markalar ‘bizim’ markalarımız olsun… Ondan sonra bakarız, medya boykotu işine!” denilirse eğer… 25 sene sonra, “duyarlı medya” kalır mı acaba? Tefekküre değer! X Ya, ne sıkıntılı durumlardayız arkadaş… Hale bakın siz; Siyonist ürünleri boykot etmek için “Siyonistlerin sosyal medya devlerine muhtacız!” değil mi? İşin içinden çıkamıyorum! Ahh! Savunma alanındaki muhteşem hamlelerimizi, başka alanlara da yayabilseydik!.